Süper Lig’de geri sayımın devam ettiği şu haftalarda rakiplerimiz dediğimiz takımlarla oynadığımız karşılaşmalardan, nasıl bir sonuç çıkartmak gerekir anlamak mümkün değil. Hani iki denk kuvvetin mücadelesi oldu desek, bu olmuyor. ‘Rakibin avantajları, bizde sıkıntılar vardı’ desek doğru değil. O zaman, ‘Sahada bu kadar varlık gösterilmemesinin nedeni nedir?’ diye adama sormazlar mı?
Rakipler karşısında varlık gösteremeyen oyuncuların bu halleri kendilerini hiç mi hiç etkilemiyor. Adamların ruhu duymuyor. Nede olsa onlar, bu takıma bir şey olsa bırakıp ilk gidecek olanlar. Yani gemiyi ilk terk edecek olanlar. Bu yüzden de işi onların insaflarına bırakmadan bir şeylerin yapılması gerekiyor. Başkan Ali Çamlı bir maç veya iki maç olarak farklı bir kampanya yapıp,‘pamuk eller cebe’ de diyebilir. Ancak ödülün olduğu yerde, cezanın olmasını her zaman söyleyen birisi olarak, futbolcuların bu konuda da dikkatlerinin çekilmesini beklerim.
Kayserispor şu anda gözü kapalı bir şekilde yolda yürümeye devam ediyor. Burak Yılmaz konusunda spor kamuoyunda konuşulanların olduğunu daha önceki yazılarımda anlatmaya çalışmıştım. Aslında bu maçında onun için bir karar maçı da olabileceğini söyleyenlerin olduğundan söz etmiştim. İşte burada gelinen noktada Burak Yılmaz takımın taktiksel olarak yapısında nasıl bir değişim yapar bilmem ama bu futbolcuların uzun süredir oynadıkları kurguda maça çıkmaları, onlar açısından da kendisi açısından da önem arz ediyor. Bu futbolcuları yaklaşık 2 sezondur aynı kurguya alışmış olduklarını düşünerek değişimin şimdiden yapılması kulübe ve işin başında yer alan ekibe zarar verir ve veriyor da. Bu nedenle Burak Yılmaz önce iğneyi kendisine sonrada çuvaldızı futbolculara batırsın…
