VELİ ALTINKAYA


BU SİSTEM DEĞİŞMELİ

Gündem - Veli Altınkaya


Pazar günü sandık başına gideceğiz. Kayseri ve ülke geneline yönelik tahminlerimi ve oyumun rengini bu sütunda paylaştım.

TV yorumlarında sıkça kullandığım bu hususu bugün bu köşede de aktarmak istiyorum.

Özellikle ?Evet´ cenahının sıkça dillendirdiği gibi, 7 Kasım 1982´de yaklaşık % 92 oyla kabul edilen anayasa, cumhurbaşkanına çok geniş yetkiler vermiş. Bunca yetkiye ve cumhurbaşkanının ?yürütmenin başı´ olmasına rağmen, hiç bir sorumluluğunun da bulunmadığını artık hepimiz biliyoruz.

Şimdi hepimiz soralım, bugün cumhurbaşkanı neyi isteyip de yapamıyor?

Bu soruyu yöneltince ?Hayır´cılar ?Bizde tam onu diyoruz. Bugün neyi isteyip de yapamıyorlar ki yeni yeni yetki talep ediyorlar´ diyecektir.

Her türlü yetkisi olan ama bir türlü sorumluluğu bulunmayan cumhurbaşkanına, demokrasi ve hukuk dışı bir mantıkla maalesef 367´yi icat ederek, halka seçtirme kararı aldık.

Cumhurbaşkanımız Recep?Tayyip?Erdoğan 2007´de yapılan referandum sonucunda halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı olarak yaklaşık 2.5 yıldır görevini sürdürüyor.

Türkiye,  Özal´a kadar (Celal Bayar da kısmen üniformalı gibi kabul edilebilir) hep üniformalı cumhurbaşkanları seçti. Atatürk, İnönü, Gürsel, Sunay, Korutürk ve Evren. Cumhurbaşkanlarımızın yarısı asker kökenliydi.

Evren de kendisinden sonra yine asker kökenli isimlerin bu görevi sürdüreceğine inandığı için anayasaya onca geniş yetkiler koydurdu. O cenahın kafasında da şöyle bir algı var. Bu halkın ne yapacağı belli olmaz. O halde biz cumhurbaşkanlığını ve bazı yüksek mahkemeleri elimizde tutarak halkın istemediğimiz bir şeye yol vermesi halinde gerekli müdahaleyi şu veya bu şekilde yapalım.

Belki daldan dala atlıyoruz. Ama, mevcut anayasanın çok geniş yetkiler ve hukuki sorumsuzluk verdiği bir cumhurbaşkanını halka da seçtirdiğinizde karşınıza daha muhteşem bir güç çıkıyor. 

?Evet´ cenahının Atatürk, İnönü, İnönü ve sonraki çok sayıda başbakan, Bayar-Menderes, Evren Özal, Özal, Akbulut ve Yılmaz, Demirel, Çiller-Erbakan, Sezer-Ecevit, hatta kamuoyuna çok yansımasa da Gül- Erdoğan ve Erdoğan-Davutoğlu arasında yaşanan sıkıntıları okuyan, gündemi takip eden herkes biliyor.

Bunca sıkıntı orta yerde dura dura müthiş yetkileri olan, bu yetkisini milletten aldığı iradeyle de güçlendiren sorumsuz bir cumhurbaşkanı, başbakan oğlu olsa dahi kesinlikle sıkıntı yaşar.

Tarihimiz bunun örnekleri ile dolu.

Biz millet olarak, ülke olarak iki şeyi yapmak zorundayız. Eksiği ve fazlasıyla ya pazar günü oylayacağımız sistemi getireceğiz; ya da cumhurbaşkanını halka seçtirmeyip, mevcut anayasadaki yetkilerinin % 80´ini geri alarak sembolik hale getirecek ve parlamenter sistemi, başbakanlığı daha da güçlendireceğiz.

Aksi takdirde Türkiye, halkın seçtiği cumhurbaşkanları ve yine halkın seçtiği (Meclis içinden cumhurbaşkanının seçtiği) başbakanların çok çatışmasına sahne olur. Bugün AK?Partili olan cumhurbaşkanı ve başbakanlar bile ters düşüyorsa, yarının ne getireceğini hayal dahi etmek istemiyorum.

AK?Parti 3 Kasım 2002 seçimlerinde % 34 oyla iktkidar oldu. Hem de Meclis´in % 65 çoğunluğunu elde ederek iktidara ulaştı. Bu sistemi yukarıdaki iki şekilden biriyle düzeltmezsek, cumhurbaşkanı her halükarda 50+1 oyla seçileceği için, yarın % 34 oyla seçilmiş bir başbakana neler demez? Bunca yetkisi varsa, o başbakanın partisinden daha fazla oy da almışsa niye demesin. Niye yetkisini kullanmasın?

ERÜ?İletişim´de dışarıdan derslere girdiğim geçtiğimiz yıl, genç meslektaşlarıma yönelttiğim sorulardan biri ?Kanun tasarısı ve kanun teklifi ne demek?? şeklindeydi.

Malum, kanun tasarısı bakanlar kurulunca TBMM´ye sevk edilen bir kanun değişiklik metnini, kanun teklifi ise milletvekili ve yine milletvekillerinin bu yöndeki iradelerini, isteklerini ortaya koyuyor.

TBMM´nin tarihine bakın çıkartılan yüz kanundan 96´sı kanun tasarısı olarak bakanlar kurulundan gelmiş. Bakanlar kurulu meclis çoğunluğunu da elinde bulundurduğu için istediği kanunu çıkartmış. Milletvekillerinin teklifi ile çıkartılan kanunlar belli dönemlerde gördüğümüz ?Torba kanun´ dediğimiz düzenlemeler. Yani milletvekilinin kendi grubuna, çoğunluğu elinde tutan iktidar grubuna rağmen bir kanun teklif vermesi, hele hele bunun Meclis´ten geçerek kanunlaşması mümkün değil.

Hayır diyenlerin endişelerini de saygıyla karşılarım. Ancak, bunca yetki ve halkın seçtiği bir cumhurbaşkanı mevcut sistem devam ettiği sürece ülkeyi felakete götürebilir. Bu sistemi ama öyle (pazar günü oylayacağımız gibi), ama böyle (halka seçtirmeyerek yetkilerini % 80 azaltarak) mutlaka değiştirmemiz gerek.

 

YENİ MAHKEME

HSYK Kayseri´de yeni bir ağır ceza mahkemesi kurmuş. Kayseri´de uzun süre iki ağır ceza mahkemesi vardı. İki yıl kadar önce 3. mahkeme kuruldu. FETÖ davaları ile birlikte üç mahkemeden (2. Ağır Ceza)  terör davaları ile görevlendirildi. Ancak, artan dava yoğunluğuna bu mahkeme yetişemiyor. Kayseri´den giden sıkıntılar üzerine HSYK 4. ağır ceza mahkemesini kurmuş, mahkeme başkanı ve üyelerini de atamış. Mahkeme resmen pazartesi günü göreve başlayacak. 2. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki bazı dosyaların yeni kurulan mahkemeye gönderileceği muhakkak. Bundan sonra yeni açılacak davalarda muhtemel ki yeni mahkemede görülecektir. Haziranın ilk yarısında görülecek olan 71 kişilik dosya da bu mahkemeye gönderilebilir. Yeni mahkeme ile terör davaları daha kısa sürede sonuçlanacaktır. Bu arada hepimizin bu yargılamaları yapan hakim ve savcılarımızı rahat bırakmamız gerekir.

 

Mış? Miş? Muş?

00-Kayseri´de yapılan iki ayrı ankette Evet oyları % 71, Hayır oyları % 29 çıkıyormuş.

00-AK?Parti ve MHP kurmayları Kayseri´de % 75 Evet çıkabilir derken, CHP yöneticileri ise fifti-fifti bir sonuç bekliyormuş.

00-Evet ve Hayır´cılar sandığa üç gün kala daha çok merkezde yoğunlaşmış.

00-MHP?Teşkilatı, tabanı ?Evet´e kilitlemiş.

00-Valilik seçim güvenliği ile ilgili her türlü tedbiri almış.

00-OSB´nin yarın yapılacak seçimlerinde yarışacak iki aday, salon hakimiyeti ve verilecek mesajlar konusuna yoğunlaşmış.

00-OSB?kongresinde divan başkanının kucaklayıcı, makul bir isim olması isteniyormuş.

00-Yeni kurulan 4. Ağır Ceza Mahkemesi terör davalarını hızlandıracakmış.