İki ay kadar önce bu köşede bazı eğitim kurumlarına yönelik istihbarat çalışması yapıldığını yazmıştım.
Toplanan bilgi ve belgelerden sonra demek ki düğmeye basıldı.
Ama bu daha başlangıç...
Kayseri tabiriyle afedersiniz ama bu daha ?erikçi?... Arkadan ?kabakçı? gelebilir, hatta geliyor gibi...
İki ay kadar önce ulaşan bilgide istihbarat elemanları Cemaatle bağlantılı ne kadar eğitim kurumu varsa hepsinin kuruluşundan bu yana ortakları kim? Kim kime hissesini nasıl devretmiş. Bu kurumların resmi bütçeleri, genel kurulları, imzaya, tahsilata yetkili isimleri kimler vs bunlarla ilgili araştırma yapıyordu. Hatta kaynağından bilgi almıştı istihbarat elamanları...
Şuanda muhtemel ki o bilgiler MASAK odaklı da tahkik ediliyordur.
Öyle ya, kim ne almış, ne vermiş; çarkı nasıl döndermiş vs.
Bu cihetle önceki gün Kılıçaslan?Vakfı´nın merkezine yapılan operasyon benim için sürpriz olmadı...
O operasyonda ifadesine başvurulan iki çalışanla el konulan bilgisayar kayıtları ve diğer belgelerde doğrusu polis aradığını bulabilir mi?.. Sanmam...
Cami ve kılıf meselesi...
Bu işlerin davul çala çala yapılmasını bir türlü anlamıyorum. Çanakkale´de, Malatya´da İzmir´de benzeri operasyonlar yapılırken; buradaki biri varsa bir kanunsuz işi delil bırakır mı?..
Sanmam...
Haa, ?Kardeşim ben devletim, neyi nereden nasıl alacağımı bilirim. Zaten geçmişte şu kadar yıldır bu işleri takip ediyordum? diyorsan o başka...
Kılıçaslan?Vakfı´na yönelik operasyonun devamında Cemaate yakınlığı ile bilinen eğitim kuruluşlarının diğer şirket ve vakıflarının da mercek altına alınacağı mutlak.
Bu satırları okuyan birçok dostumuz, ?İyi de kardeşim bu okullarda çok başarılı öğrenciler yetişti. Ne var burada adam gibi eğitim veriliyordu?? diyebilir... Elbette o okullarda çok başarılı,imanlı,vatansever çocuklar yetişti.
Mesele o çocuklar, hatta onların öğretmenleri değil. Mesele,o okulun yapımı, o okulda çarkın dönmesi için ve başka alanda alınan himmetlerin hangi usul ve esasla alındığı. Elbette rıza ile verilmiş bir zekat parasına kim ne diyebilir. Kim kimin zekatına karışıbilir... Ama, aba altından sopa gösterilerek birileri bunu yapmışsa işte onun hesabını da herkes vermelidir.
Bu okullarda veya dersanede okuyan çocuklar planlı bir şekilde bazı fakültelere yönlendirilmişse,hatta kamuda işe girmeleri sağlanmığşsa kimse bunları izah edemez. Bunu yapanlar bedelini öder, ödemeli.
Devlet içinde bir paralel yapılanmanın olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Devlet bunu mutlaka ayıklamalı... Ama bunu ayıklarken kurunun yanında yaşı yakmamaya özen göstermeli...
Daha önceki gün, bu şehrin en popüler, hatta kıyısından siyasete bulaşmış (ticareti de iyi yapan) bir üniversite hocasına, PDY´ nın Kayseri´de malum isimlerinın nasıl musallat olduğunu ve alenen ?peynir ekmek ister gibi? himmet istediklerini duydum...
PDY´nin yaptıklarını görünce bu beni şaşırtmadı. Ama, birileri o gün söyleseydi, ?Bir yanlışınız olmasın ? derdim...
?Perşembenin gelişi, çarşambadan belli olurmuş?;onun için herkes ayağını yorganına göre uzatsın...
Hele hele 7 Haziran sonuçlarından sonra bazı çevreler yeniden yüksek sesle konuşmaya başladı.
Hiçbir devlet içinde paralel bir yapılanmayı kabul etmez. İsrail de etmez, ABD de ...
Dün bizim ecdadımız devlette paralel yapı kurma ihtimali olduğu için, oğlunu, kardeşini hem de fetva ile katletmedi mi?.
Bu devlet sana niye ?paralel devlet? kurdursun. PDY´nin alenileştiği ilk günlerde çok konuştuk.
Cemaate sempati duyan herkesi böyle bir torbanın içine atarsak yazık olur. Daha önce bazı AK?Partililerin belirttiği gibi, ?tabanı ibaredette,ortası ticarette? olan insanları asla sıkıntıya sokmadan ?tavanı ihanette? olanları bulup hesabını sormak gerek.
00-Cemaate yakınlığı ile bilinen Kılıçaslan?Vakfı´ nda polisin yaptığı aramanın sinyalleri aylar öncesinden verilmiş.
00- PDY?ile ilgili Kayseri´ de şuana kadar yapılanlar hiç birşeymiş.
00-Kılıçaslan Vakfı operasyonunun arkası gelebilirmiş.
00- YSK´nın seçimleri 1-8 Kasım´a çekme ihtimali yüksekmiş.
00-Olası seçimde üç partinin listelerinde değişiklik yapılması kesin gibiymiş.
00-Seçim konuşulmaya başlanınca bazı siyasiler hergün yaptığı açıklamalarla gündemde kalmayı hedefliyormuş.
KAPUZBAŞI
Son bir hafta içinde Kapuzbaşı Şelaleleri ile ilgili iki yazı yazdım. Bu üçüncüsü... TOBB?Başkanı Rifat?Hisarcıklıoğlu´nu ağırladık haftasonu... Kayserili olan Türkiye´nin en büyük meslek örgütü başkanını Kapuzbaşı´na ilk defa götürmüşüz.Ne kadar acı... Eminim bu şehirde olan insanların % 90´ı hala o şelaleleri görmedi. Çoğu büyüğümüz ve siyasi de görmemiştir. TOBB?Başkanı Hisarcıklıoğlu Kapuzbaşı´nda yerel yöneticilerin talebi üzerine bazı konuları Su-Orman?Bakanı Veysel?Eroğlu´na iletmiş. Hatta Bakan´ı Kapuzbaşı´na davet etmiş. Keşke gelse.Yerinde bu güzelliği gören kim gerekeni yapmaz. Eroğlu bugünlerde Kapuzbaşı´nı değil, yeni hükemette bakan olarak kalıp kalamayacağını düşünüyordur..
19 AĞUSTOS 2015 HABER paylaşan: kaytv
