Meslektaşımız Yavuz?Navruz´un babasının cenazesi memleketi olan?Boğazköprü Köyü Mezarlığı´na defnedilecekti. Malum Boğazköprü ve güzergahı OSB kavşağından sonra yaklaşık 6 aydır kapalı... Bakan?Bey ve diğer büyüklerimizin ifadelerine göre de 29 Ekim´e kadar açılacakmış.
Bogazköprü Köyü (Mahallesi) adı üzerine Boğazköprü´nün bulunduğu yerde... Köyün içinden Karaçay da aktığı için, ana yolun dışında hangi yollar var, yöre ile irtibatınız yoksa bilmeniz mümkün değil.
Dört meslektaşımla cenaze namazından sonra definde de bulunmak için Boğazköprü Köyü´ne gitmek istedik. Karayolları çalışması nedeniyle OSB´nin 2. girişinden sonraki kısmı trafiğe kapatmış... Kapanan yer ile Boğazköprü arasında sağlı-sollu 30´a yakın işyeri var. Bunların ağırlıklı bölümü de otomotiv firmaları.
Boğazköprü´ye ulaşmak için kapanan yolun tam?Toyota girişinden ancak bir aracın gidebileceği, toprak bile diyemeyeceğimiz, muhtemelen işyerlerince zorunlu oluşturulmuş bol çukurlu yola girdik. O hizada 15 kadar işyeri var. Yarısı da otomotiv bayileri. Bu işyerlerinde çalışan insanların sayısı en az 500´dür.
Büyükşehir Belediyesi şehir içerisinde özellikle bir ana yolda düzenleme yaparken ?deplase´ dediğimiz bir uygulama ile inşaat çalışması süren yolun sağı veya solunda iki araç yan yana geçebilecek şekilde geçici bir asfalt veya stablize yol açıp trafik akışını burdan sağlıyor. Geçmişte bunun çok örneğini gördük.
Karayolları yetkilileri bu geçici yol için ?İyi de ileride zaten köprüden geçmeleri mümkün değil. Böyle bir yol yapılsa ne olacak?´ diyebilirler.
Peki buradaki işyerlerinin durumu ne olacak? Eminim buradaki işyerleri altı ayda milyonlarca lira zarar etmiştir.
Elbette yollarımızı yenileyeceğiz. Karayolları da bu inşaatı o bölgeye ve bizim insanımıza hizmet için yapıyor. Ama şu anda bir tarla yolundan daha kötü olan ve asla iki aracın yan yana geçemediği o alanda geçici bir asfalt veya stablize yol ile bu işyerlerine trafik akışını sağlayamaz mıydınız?
Tasavvuf ehlinden Mevlana Abdurrahman?Cami´ye ?Zulüm nedir?´ diye sormuşlar. El cevap:??Bir şeyi layık olduğu yerin gayrına koymaktır´ buyurmuş gönül dostu.
Buradaki işyerlerinin sahiplerine aylardır resmen zulüm yapılmış. Aksini söyleyen biri varsa buyursun gidip buradaki işyeri sahiplerinin ve çalışanların yaşadığı zulüm mü , değil mi yerinde görelim.
KGM ana yollarının herhangi bir yerinde kurallara uymazsa asla tali geçit vermiyor. Birçok devlet kurumu gibi Karayolları da kendisine gelince kurallarını işletiyor, ama iş vatandaşa gelince kural falan tanıyan yok.
Burada işyeri sahiplerinin az bir bölümünü tanıyorum. Tanıdıklarımın da bir çayını içmişliğim bile yok. Ama vallahi de billahi de bu insanlara yapılan zulüm. Buradaki işyerlerinin milyonlarca lira zarar ettikleri kesin de, inşallah??dükkana kilit vuracak´ hale gelmemişlerdir.
Devlet, milleti için var... Elbette Karayolları bu yolu ve köprü düzenlemesini de bizim için yapıyor. Eyvallah. Ama dağın başında bir yol yapmıyorsunuz ki. Burada işyeri olan ve yüzlerce çalışanı bulunan işletmelerin yaşayabilmesini de geçici formüllerle tesis etmek işin sahibi olarak, kamu otoritesi olarak sizin göreviniz. Kimse ?Ben yaptım olur´ diyemez. Her yaptığımız işte kar-zarar bilançosuna bakmalıyız.
?Yahu yazıyı ağır yazmışsın´ diyen varsa, randevulaşalım ve oradaki esnafın-tüccarın durumunu görelim, gerekirse özür dilemesini de bilirim.
Geçenlerde Başkan?Büyükkılıç´ı dinledim; sadece belediye ve halk otobüslerinin yakıt maliyeti bu sürede 8 milyon lira artmış. Aynı güzergahı her gün kullanmak zorunda olup da Güney Çevreyolu´nu veya Kuzey Çevreyolu´nu dolaşmak zorunda kalan özel sektör araçlarının maliyetini de hesaplarsanız ?yaptığınız hayır, ürküttüğünüz kurbağaya´ değmeyebilir...
Belki çok tekrar oluyor; Karayolları ihaleden önce buradaki işyerleri ve zorunlu kullanım gerektirecek halleri düşünüp??geçici formül´ uygulamalıydı. Her karayolunun sağında ve solunda üç-beş metrelik alan istimlak edilir ve şarampol payı gibi bırakılır. Buralara belediyelerin yaptığı gibi ?yol deplasesi´ yapılıp geçici bir trafik akışı sağlanabilirdi. Hatta Boğazköprü´nün uygun bir tarafına seyyar köprü bile kurup bu trafik akışı kontrollü olarak verilebilirdi... Bu yolun ve köprünün maliyetine hiç girmek istemiyorum. Ama emin olun oradaki esnafların- işyerlerinin halini görünce böyle bir yazı yazmanın ?boynuma farz´ olduğunu düşündüm.
Karayolları yetkililerinin kötü niyetli olduğunu asla düşünmüyorum. Ama maalesef ?memur mantığı´ ile iş yapıyorlar. Kağıt üzerinde, projelendirip düğmeye basıyorlar. Fiili durumu hesaba katıp şehir ve ülke ekonomisini de düşünerek ?basiretli bir tüccar´ tavrı ile bu işler yapılsa daha iyi olmaz mı?
Mış? Miş? Muş?
00- 800 yıl önce Yabanlu Pazarı´ nın kurulduğu Kayseri, fuarlar şehri de olacakmış.
00- Yarın açılacak olan Kitap Fuarı´na İlber Ortaylı, Beşir?Ayvazoğlu, Yavuz?Bahadıroğlu, Canan?Karatay, Mete Yarar gibi ünlüler de katılıyormuş.
00- Pazartesi göreve başlayan Emniyet Müdürü Kamil?Karabörk sürekli brife ediliyormuş.
00- CHP´de iktidar kavgası nedeniyle üç büyük ilçede de ikişer liste yarışacakmış.
00- AK?Partililerin dün akşam toplanan ?Mini Kayseri Zirvesi´nde neler konuştuğu merak ediliyormuş.
00- Kayseri´nin milyonluk fosilleri bilim insanlarının ilgisini çekiyormuş.
KULİS BULVARI
MİSYONERLER KAYSERİ´DE
Bu topraklar yıllardır misyonerlerin hedefi olmuş... Misyonerler, eğitim-sağlık hizmeti veya gönüllü bir sivil toplum kuruluşu kisvesi adı altında coğrafyamızda alenen faaliyet göstermişler. 18. asırdan sonra Kayseri´nin şehirde yaşayan azınlıkların da etkisi ile misyonerliğin önemli merkezlerinden biri olduğunu tarihi vesikalarla biliyoruz. Kayseri bir ara geçtiğimiz yıllarda ?bina içlerindeki kiliselerin faaliyetlerini´ tartıştı günlerce. O tarihlerde çok sayıda misyoner ya gözaltına alındı ya da sınır dışı edildi. Misyonerler şimdilerde de şehirde cirit atıyor. Önceki gün öğleden sonra yeni adliye binasının karşısındaki kaldırımda bir yakınımı biri hafif aksanla Türkçe konuşan, diğeri ise Türkçe bilmeyen iki kadın çevirip, broşür vererek sözde İbrahimilik propagandası yapıyor. İlgili kurumlar inanıyorum ki bu faaliyetleri takip ediyordur, ama Kayseri gibi şehirlerde bu işler, bu kadar aleni yapılmamalı.
