VELİ ALTINKAYA


BİR ŞEHİDE YOLCULUK...

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Yola çıkmadan Senirköy’ü Yahyalı’dan sonra zannediyordum. Meğer ilçeden önceki 3. köymüş...

Yola, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın ve Yahyalılı İşadamı Abdullah Keskinkılıç’la birlikte çıktık. Direksiyonda Keskinkılıç vardı.

“Senirköy” tabelasını görünce kendi kendime, “Ben bu köyü bir yerden hatırlıyorum” demeye kalmadı, Keskinkılıç, “Şu sol tarafta gördüğünüz bayrak asılı ev şehidin babasının evi” dedi.

Köye erken varmıştık. Köyün içine girmeden 10 Km kadar uzaklıktaki Yahyalı’nın girişinde oturan Abdullah Bey’in babası Esat Keskinkılıç’ı ziyaret edip elini öptük. Esat Amca 1973-1980 arasında Adalet Partisi’nden Yahyalı Belediye Başkanlığı yaptı. Allah hayırlı ömürler versin Esat Amca devrin Başbakanı Süleyman Demirel’i doğrudan arayabilen, karşısında takdirini ve eleştirisini alenen yapan siyasetçilerden biriydi. İlerleyen yaşına rağmen dinç hafızası ve sağlıklı yapısı ile Kayseri ve ülke gündemini yakından takip ediyor.

Büyükşehir Genel sekreteri Mustafa Yalçın’a “Geçen televizyonlarda Haseki Başkan AK Parti’nin MKYK’sına girecek filan diye bir haber gördüm. Abdullah’ı aradım ve “Başkana selam söyle aman dikkat etsin siyaset farklı bir iştir, dolmuşa binmesin, belediye başkanlığına da devam etsin” dediğini söyledi.

Bize üzüm ve ayran ikram etti. Eve götürmemiz için sağolsun iki ayrı poşete üzüm ve elma da hazırlamış. Özhaseki Başkan’ın Kayseri’den hareket ettiğini duyunca biz de Senirköy’e geldik.

Yahyalı Belediye Başkanı Mehmet Araç, köylüler ve şehidimizin babası karşıladı bizi. Evin karşısında bir köşeye oturdum.

Ne garip şehitlerimiz hep Anadolu’nun gariban insanlarından, garip ocaklarından oluyor. Dimdik duruşuna rağmen çileli bir hayat sürmüş olduğu her halinden belli bir baba var yanımızda... Anadolu’nun çilekeş insanı gibi O da tarımla, hayvancılıkla geçimini temin etmeye çalışıyor.

Evin önüne iki büyük bayrak ve bir sırada küçük bayraklar asılmış... Çatısız tek katlı bir ev... Belli ki sıvası şehidimizden sonra yapılmış. Ev sıvanmış ama boyanamamış bile... Evin hemen bitişiğinde hala tuğlalı duran bir küçük yapı daha var. Ahır ya da samanlık... O sıvanmamış bile...

Muhtemel ki şehidin kardeşleri veya yeğenleri ortalama yaşları 6-10 arasında olan birkaç çocuk girip çıkıyor. Zaman zamanda kalabalığa şaşkın şaşkın bakıyorlar...

İlerleyen dakikalarda Yahyalı Kaymakamı ve bürokratları geldi. Sonrada Başkan Özhaseki’nin konvoyu gözüktü. Başkan’la birlikte Kayseri Milletvekilleri Yaşar Karayel, Ahmet Öksüzkaya, AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz,  Şehit Aileleri - Yetimleri, Malül Gaziler Derneği Başkanı Ali Yavuz da şehidimizin evine teşrif ettiler.

Şehidimizin akrabası olan KAYİMDER ve Yör-Türk Başkanı ve KTO Yönetim Kurulu Üyesi Ali Aydın, Yahyalılı olan Kocasinan Başkan Yardımcısı Esat Öztürk, İşadamı Samet Sarıoğlu vs isimler de ordaydı.

Büyükşehir ve Yahyalı Belediyesi’nin katkıları ile mütevazı bir sofra hazırlanmış köylüler, Yahyalı ve Kayseri’den gelenler ikram edilen yemeği yedik... Ali Çamlı Hoca güzel sesiyle Kuran-ı Kerim okudu ve dua ettirdi...

Kayseri’den giden meslektaşlarımız kamera ve fotoğraf makineleri ile Haseki Başkan ve şehit babasının yanına oturduğu masanın karşısında adeta bir bent kurmuş Başkan’ın konuşmasını bekliyordu. Başkan konuşmak istemedi. Hem Milletvekili Karayel, hem de etraftakiler birkaç cümle söylemesinde ısrarcı oldular. Birlik ve beraberliğimize vurgu yapan, bulunduğumuz coğrafya üzerinde bin yıldır oynanan oyunları anlatan, bin yıldır bu coğrafyada bayrak, ezan bağımsızlık adına milyonlarca insanın can verdiğini hatırlatarak son şehitlerimizden birinin de bulunduğumuz evden çıktığını hatırlatıp, özür dileyerek ve mahçup bir tavırla şehidimizin babasına Kayseri’den verdikleri dairenin tapusunu ve anahtarını teslim etti...

Başkan Özhaseki de konuşmasında verilen evin şehidimizin akıttığı bir damla kanın, hatta terin bile bedeli olmadığını söyleyerek diğer yerel yönetimlerinde, yani 80 ilde de belediyelerin benzeri çalışmalar yapması gerektiğinin altını çizdi.

Şehit yakınlarına, gazilere hepimizin saygı borcu var. Onlar can verdikleri, uzuvlarını kaybettikleri için biz bu şehirde huzur içinde yaşıyoruz. Ezan okunuyor, bayrağımız dalgalanıyor.

Bu satırları dün öğle saatlerinde yazdım. Akşam üzeri Pınarbaşı şehitleriyle ilgili bir törene daha katıldım. O törenle ilgili intibalarımı da izin verirseniz pazartesi günü yazayım.

 

MUSTAFA AYDIN’IN HESABI

Son bir ayda gerçekleşen Vali ve Hastaneler Genel Sekreteri atamasında olduğu gibi Emniyet Müdürü atamasını da birçok siyasi ve bürokrat bu sütundan öğrenmiş... Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın’ın görevden alınacağı ve yerine K. Maraş Emniyet Müdürü Mustafa Aydın’ın atanacağı haberi çarşamba günü geldi. Haberi aynı gün bazı mahfillerle paylaştım ve bu köşede de yazdım... İşin garibi Cuma Ali Aydın görevden alınacağını ve yerine gelecek ismi ne acı ki bizim köşemizden öğrenmiş. Bu doğru değil. Devlet bir bürokratına yeni görevini gazeteden duyurmamalı. Lisan-ı münasiple doğrudan söylemeli. Öyküsünü bir ara yazarım yeni müdür Mustafa Aydın Kayseri’ye gelme hesaplarını aylar öncesinden yapmış... İşini bilene helal olsun.