VELİ ALTINKAYA


BAŞSAVCI: KİMSEYİ DİNLETMEDİK

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


CHP’nin malum iddiaları ile ilgili olarak Atilla Kart ve arkadaşlarının “Muhbir” olarak yaptıkları suç duyurusu Kayseri’nin üç Cumhuriyet savcısı tarafından 9 ay 11 gün süreyle titiz bir şekilde incelenmiş ve dosya hakkında ağırlıklı olarak “Kovuşturmaya yer olmadığı” hükmedilmişti. İki konuda dosyanın genelinden tefrik edilerek biri için ağır ceza mahkemesine dava açılmış, diğeri içinse Valilik’ten “İzin” istenmişti... O iznin verilmemesi üzerine Savcılık ve CHP’liler ayrı ayrı İdari Yargı’ya gitmiş, Mahkeme, kararı yerinde bulmuştu.

CHP’li Atilla Kart ve CHP’nin Sayın Genel Başkanı bu soruşturma süreci ile ilgili olarak her vesile ile yaptıkları açıklamada Yargı mensuplarını topyekün “Siyasi töhmet altında” gösteren ifadeler kullandılar.

Üç savcı soruşturmayı sürdürürken doğru bir adımla mahkeme’den dosya’ya tarafların ulaşmamaları için “Gizlilik kararı” aldırmışlardı. O dönemde dosyada Başkan Özhaseki ile ilgili üç aylık bir dinleme kararının olduğu duyumu ulaştı bana... Ama dosya’ya ulaşma imkânı olmayınca bunu teyit ettiremedik. İddianame sayfasında dosya alenileşti. İçeriğinde böyle bir dinleme kararı yoktu.

CHP’lilerin iktidarın yargıya baskı yaptığı iddiaları üzerine önceki gün, “Bu nasıl baskı ki Cumhurbaşkanı ve Başbakanın kefil olduğu bir ismin soruşturma çerçevesinde dinlendiği duyumunu aldım” mealinde bu cümleyi kullanarak konuyu bu sütuna taşımıştım.

Önceki gün akşam saatlerinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Bülent Bingöl aradı ve “Veli Bey böyle bir duyum aldığınızı yazmışsınız. O soruşturma sürecinde ne Sayın Başkan Özhaseki’nin ne de bir başka ismin dinlenmesine ilişkin bir savcılık talebi, ya da mahkeme kararı kesinlikle yok” dedi.

CHP Sözcüleri artık Kayseri ile ilgili bu konuları gündeme getirmemeli. Yargı bu iddiaların neredeyse tamamına yakınını karara bağladı. Halen devam eden maddi manevi tazminat davaları ile İncesu merkezli ceza davasında da yargı süreci işliyor... Bırakalım yargı mensupları ellerindeki veriler ve vicdani kanaatleri ile hüküm ihdas etsinler.

Bakın Sayın Kart Kayseri’ de yaptığı son basın toplantısında İstanbul Başsavcı vekili Sayın Zekeriya Öz’ün Cumhuriyetin ve devletin savcısı olmadığını “Ajan ve hükümet memuru” olduğunu iddia etti...

Benzeri cümleleri güya kendisine randevu vermediği gerekçesiyle bizim Başsavcı’ya söylemişti. Manşette ayrıntıları var, okuyun, Başsavcı’nın Ankara’da açtığı davadan Sayın Kart mahkûm oldu...

İktidarda da, muhalefette de olsa siyasetçi hizmet odaklı söylemlerde bulunmalı. Haktan ve hukuktan şaşmamalı...

 

İKİ SUÇ DUYURUSU

Dün bir gazetemizde İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Mustafa Atsız’la ilgili soruşturma izni verildiğine dair haber vardı. Haber genel hatları ile doğru...

Önceki Sayın Vali’nin muhakkik raporu doğrultusunda soruşturma izni vermediği konuda mevcut Valimiz dosyayı yeniden açarak böyle bir konuyu yargıya intikal ettirdi. Yargının gereğini yapacağından şüphem yok...

Soruşturmanın sonucunu bekleyelim, ne çıkacağını hep birlikte görürüz. İnşallah Tosya’ya pirince gidenler evdeki bulgurdan olmazlar.

Kayseri Adliyesi’ne intikal etmiş iki konu daha var. Bunlardan biri Sayın Vali’nin talimatıyla malum Fenerbahçe maçı sonrasında Sayın Genel Sekreter’in makam şoförünün derdest edilerek karakola götürülmesi...

Şoförün bu noktada Sayın Vali’nin koruma polisleri hakkında “Görevi kötüye kullanma - Seyahat hürriyetini tahdit” iddiasıyla Savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu öğrendim. Bakalım soruşturmanın sonucu ne olacak?

Bir diğer konu ise daha ilginç... Özel İdare Genel Sekreteri’nin İl Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürü hakkında yanılmıyorsam “Gerçeğe aykırı belge düzenlemek” iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu duydum.

Bunların bir bölümü ile ilgili soruşturma iddiaları izne tabi. O iznin verilip verilmeyeceği de şüpheli. Ama Kayseri’de kamu görevlilerinin bu noktaya gelmesi acı değil mi?

 

KAMU HASTENELERİ GENEL SEKRETERİ

Sağlık Bakanlığı taşra teşkilatlarını yeniden yapılandırdı. Yeni uygulama hangi ülkelerde var ve başarılımı doğrusu bilmiyorum. Ama özellikle hastaneler “Genel sekreterlik” adı altında yeni bir yönetimle idare edilecek. Genel sekreter atandı, sonra cümlesi bir seminere tabi tutuldu ve bölgelerine gittiler. Kayseri’ye de Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Ahmet Küçekmerdan atandı. Hoca’yı memleketinden ve sektöründen tanıyan bir kaç dostumla konuştum, hakkında bende müspet intibalar oluştu... Dünkü basın toplantısında da ayaküstü tanıştık. İnşallah muvaffak olur. Olmak zorunda. Basın toplantısı için girdiğim hastanenin otoparkından aracımla zor çıktım. Hastanenin içi kim bilir ne halde. Geçenlerde çocuk hastanesi ile ilgili bir meslektaşım aradı. Sağlık Müdürümüzle üç kez telefonla konuştum. Yani Hoca’nın işi hiç de kolay değil, Allah yardımcısı olsun.