Geçen hafta bir meslektaşım, ?Abi yerel seçimlerde belediye başkan adayı belli olmayacakmış. Seçmen partiye oy verecek, başkanı seçimlerden sonra parti belirleyecekmiş. Yerel seçim öncesi böyle bir kanun değişikliği yapılacak? deniyor dedi.
Hafta sonunda bir meslektaşımın oğlunun düğünü vardı. Masada birlikte oturduğumuz bir belediye meclis üyesi ile eski il başkanı benzeri konuyu açarak görüşlerimi sordu.
Şimdi geriye gidelim...
Çok geriye...
Türkiye çok partili hayata geçmeden, yani CHP´nin tek başına iktidarda bulunduğu 1950, hatta çok partili hayata geçtiğimiz 1946 ve sonrasında DP´nin 1950 iktidarından başlayarak 1960 ihtilaline kadar belediye başkanını doğrudan seçmedi.
27 Mayıs 1960 darbesine kadar ülkemizde belediye meclis üyeleri seçiliyor, meclis içinden de bir belediye başkanı belirleniyordu.
Yani 27 Mayıs 1960´a kadar partiler belediye meclis üyelerini ilan ediyor, halk partiye oy veriyor, o partinin oy aldığı oranda üye belediye meclisine giriyor; mecliste çoğunluğu elde eden parti de grubunun içinden bir belediye başkanı seçiyordu.
Kayseri´de bunun bariz örneğini görebilirsiniz. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924´den 1950´ye kadar geçen 26 yılda 16 belediye başkanı seçildi Kayseri´de. Efsane Belediye Başkanı Osman Kavuncu, 1950-1957 arasında iki dönem belediye başkanlığı yaptı. Kavuncu, milletvekili adayı olmak için istifa edince takip eden 3 yıl içerisinde üç belediye başkanı değişti.
Darbeci MBK üyelerinin hazırlattığı anayasa ile yerel seçim usulü değişti ve belediye başkanı ile belediye meclisi ayrı seçilmeye başlandı. 1960-1980 arasında belediye başkanının görev süresi 4 yıldı.
12 Eylül darbesinden sonra ilk yerel seçimler Mart 1984´te yapıldı, Türkiye Aralık 1988´de ?büyükşehir´ statüsü ile tanıştı ve 1989´dan sonra bu uygulama ile ilk etapta 16 şehir bu statüde seçimlere girdi...
Gelinen noktada 1960 öncesine dönülmez... Dönülemez, dönülmemeli.
Seçmen, hangi belediye başkanına oy verdiğini, belediye başkanının seçim beyannamesini bilmeli ve günü geldiği zamanda sandıkta kimden hesap soracağı belli olmalı.
Öte yandan, demokrasi kültürü eskiye kıyasla toplumda daha da hakim oldu. Sırf bu gerekçe ile bile belediye başkan adayının kim olacağı belli olmalı.
Ayrıca ilk kez kim tarafından dillendirildi bu söylenti bilmiyorum; ama; bu haberi yapanlar herhalde anayasaya bakmamış. Bunun yapılabilmesi için anayasa değişikliği gerekiyor. Yani 401 oya ihtiyaç var. Sadece AK?Parti ve MHP´nin ?Tamam´ demesiyle olmaz bu. En azından CHP´de tamam demeli.
Bu birinci engel ve zor...
İkinci engel, anayasaya göre seçimlere bir yıl kala yapılacak değişiklikler, ilk seçimde uygulanamaz. Yani anayasanın bu maddesi yerinde dura dura velevki böyle bir değişiklik yapılsa dahi 31 Mart 2019´daki seçimlerde uygulanamaz...
Meraklıları ve ilgilenenler kim tarafından çıkartıldığını bilmediğim bu söylentilere inanmasınlar.
Hem böyle bir değişiklik olursa, AK?Parti açısından seçmen, 81 vilayet, bin 300 kadar ilçe ve belde de inanın Recep?Tayyip Erdoğan´ı belediye başkan adayı seçecekmiş gibi oy kullanır. Siz sanıyor musunuz ki CHP?böyle bir anayasa değişikliğine katkı versin... Hem demokrasimiz açısından da vermemeli ve mevcut sistemle belediye başkanlarını ve meclislerini seçmeliyiz.
İYİ PARTİ İL BAŞKANI
İYİ?Parti´de seçimlerden sonra teşkilatın değişeceğini çok yazdım. Biz, değişikliğin, Kayseri gibi sınırlı sayıda illerde gerçekleşeceğini beklerken, parti başkanlık divanı tüm il başkan ve yönetimlerinin istifasını istedi.
Emine Bağcı da ilk istifa eden il başkanları arasındaydı. Kayseri il yönetim kurulu da istifa etti.
İYİ?Parti´nin Kayseri dahil diğer illerde önümüzdeki 10 gün içerisinde il başkanlarını atayacağını belirteyim. Eylülün ortasında da il yönetimleri oluşur. Bu arada istifa ve değişiklikler sadece il teşkilatı ile sınırlı kalmaz, ilçelerde bu değişiklikten nasibini alır.
Emine Bağcı´nın seçim sürecinde kafası karışıktı. İlkelerine, inandıklarına ters gelen olaylar oldu; liste odaklı ?can sıkıntıları´ yaşadı.
Genel?Merkezin ?Teşkilatlar istifa etsin´ tavsiyesi olmasa da görevi bırakacaktı.
Peki şimdi ne olacak?
İYİ?Parti´nin Kayseri´deki en önemli karar vericisi şüphesiz ki tek milletvekili olan?Dursun?Ataş.
Kayseri´de Ataş´a rağmen bir atama yapılmaz. Kaldı ki Dursun?Ataş ile Teşkilat?Başkanı Koray Aydın´ın ilişkilerinin çok iyi olduğunu biliyorum.
İYİ?Parti´nin işi yerel seçimlerde hiç de kolay değil. 24 Haziran seçim sonuçlarına bakılırsa İYİ?Parti Pınarbaşı da dahil hiç bir ilçeyi kazanamaz. Ataş, bu gerçekten hareketle ?küçük olsun benim olsun´ mantığıyla değil, hemen herkesi kucaklayacak bir il başkanı ve yönetim oluşturmalı.
KARARNAMELER RAPOR BEKLİYOR
Türkiye yeni bir sisteme uyum sağlamaya çalışıyor. Yüzlerce, hatta binlerce üst düzey bürokrat ?havuz´da ne olacağı sorusuna cevap ararken, yine binlerce isimde kararname bekliyor. Bakanlıklar çok sayıda atama kararnamesini Cumhurbaşkanının ?takdir ve tensiplerine´ sunmuş vaziyette. Bugünlerde bürokratlar yatağından kalktığı zaman ilk olarak Resmi Gazete´ye bakıyor. Külliye´ye gönderilen yüzlerce kararname uzun süredir imza bekliyor. Cumhurbaşkanlığı çalışanları da o kararnameleri ?Beyefendi´ye sunmak için istihbarat birimlerince gönderilecek??güvenlik raporları´nı bekliyorlar. FETÖ vs odaklı süreç nedeniyle istihbarat raporu hazırlayan güvenlik görevlilerinin masaları ise liste dolu. Bu cihetle atamalar bekliyor. Yoksa Cumhurbaşkanının elektronik imza ile bu kararnameleri yayımlatması kolay. Ama, atama süreçlerini uzatan ?güvenlik raporları´nın gecikmesi gibi..
Mış? Miş? Muş?
>- AK?Parti´de belediye başkanı aday adaylarının başvuruları başlamış.
>-AK?Parti, belediyelerin kendilerinde olmadığı yerlerde adayını erken açıklayacakmış.
>-İYİ Parti il başkanlığı için beş isim kulis yaparken, iki isim ön plana çıkıyormuş.
>- MHP´li Vekil?Baki Ersoy Cumhurbaşkanının Kırgızistan gezisine katılmış.
>-Yeni adli yılın açılışında yargının sorunlarından çok ?kararname´ konuşulmuş.
>- Kayseri Barosu´nun yaklaşan seçimlerinde Cavit?Dursun´un yeniden aday olacağı konuşuluyormuş.
>-ERÜ´de rektör atama süreci ?kabak tadı´ veriyormuş.
>-Serbest?Muhasebeci ve Mali Müşavirler?Odası´nda ?garip şeyler´ oluyormuş.
