VELİ ALTINKAYA


BARO YÖNETİMİ PARÇALANDI

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Geçtiğimiz hafta Baro yönetiminin çok sayıda ismin katılımı ile “durmak yok, yola devam” manasında mevcut Başkan Murat Şirvanlı üzerinde mutabakata vardığını yazmıştım.

Hukuk Plaza’da yapılan toplantıdan uzlaşma değil ayrışma çıkmış. Toplantıya katılan avukatlardan ‘ihtiyarlar heyeti’ diyebileceğimiz yaşlılar “Şirvanlı ile devam etmeliyiz. Aksi takdirde bölünürsek karşı taraf kazanır” demişlerdi. Gençler ise Şirvanlı’nın adaylığına karşı çıkmış...

Şirvanlı’nın yönetimindeki gençlerin başını çektiği ekip Hukuk Plaza’da daha sonra bir toplantı daha yaparak halen yönetimde Sayman olarak görev yapan Oğuz Erinç’in adaylığında karar kılmışlar. Hatta bu ekip Baro yönetimini toplantıya çağırmış. Toplantıya listeyi delerek giren hanım üye il dışında olduğu için katılmamış... Başkan Şirvanlı’da böyle bir toplantı da yer almayacağını söylemiş. Mevcut yönetimden 8 üyenin katıldığı toplantıda Sayman üye Oğuz Erinç’in adaylığında karar kılınmış.

Anlayacağınız Murat Şirvanlı yönetiminde şu anda yalnız kalmış gibi...

Baro içindeki bazı sosyal demokrat üyeler Fevzi Konaç’ın karşısındaki ismin mutlaka kendi görüşünde olmasında ısrarcı. Kendisini tanımadığım Oğuz Erinç ise belli ki merkez sağ tandansta bir siyasi görüşe sahip.

Şimdilik Baro seçimleri üç adaylı gibi gözüküyor. Belli bir süre sonra safların netleşmesine paralel olarak aday sayısı ikiye düşebilir... Bu durumda kimin çekilebileceğini isimlendirmek istemem...

Velhasıl önümüzdeki günlerde genel kurul tarihi yaklaştıkça Baro’da kulis daha da derinleşecek.

Bir-iki de rakam vereyim. Halen Baro’nun 956 üyesi varmış. Sadece son iki yılda 160 genç avukat Baro’ya üye olmuş. 956 üyenin 650 kadarının kıdemi on yılın altında. Baro’da yaş ortalaması 32... Şimdilik üç adaylı gibi gözüken seçimlere ise 850-900 kadar avukatın katılması bekleniyor.

Avukatların seçim sürecini seviyeyi düşürmeden kendilerine yakışan ağırlıkta sürdüreceklerine olan inancım tam. Öncelikle başkan adaylarının yakın mesai arkadaşlarına sürekli sükunet-sağduyu telkininde bulunmaları gerekecektir...

Bize düşen de tüm adaylara eşit mesafede durup, olup biteni aktarmaktır.

 

ŞEHİTLERİMİZ VE İKİ PROGRAM

Türkiye Afyon şehitlerine yanıyor. Bu satırları yazdığım dakikada 25 şehidimizin içinde Kayserili olup olmadığı belli değildi. Kayserili olup olmaması çok da önemli değil ya...

Afyon’daki elim hadiseyi olaydan 1.5 saat kadar sonra öğrendim... İçeride 20-30 askerin bulunduğu ve olay mahalline girilemediği yorumları içeride bulunanların tamamının şehit olduğunun ipuçlarıydı. Maalesef Genelkurmay sabah saatlerinde 25 şehidin acısını duyurdu. Ne diyelim... Allah ailelerine sabır versin.

Ateş düştüğü yeri yakıyor. Ancak, devlet ve millet de o ateşin acısını kısmen de olsa hafifletmek istiyor.

Bu çerçevede Büyükşehir Belediye Başkanı Özhaseki dün akşam Yahyalı’daki son şehidimizin ailesini köyünde ziyaret ederek Kayseri’deki evlerinin tapu tahsis belgesini takdim etti... Şehit yakınları ve köylülerle birlikte akşam yemeğini yedi. Bu satırları o programdan önce yazdım. Başkan Özhaseki’nin Yahyalı ziyaretine ben de katıldım. İzlenimlerimi de yarın ayrıntılı olarak sizlerle paylaşacağım.

Sanıyorum önümüzdeki günlerde de Başkan Özhaseki tarafından Felahiye’deki son şehidimizin ailesi de aynı çerçevede ziyaret edilecek.

Bu arada hainlerin Pınarbaşı Emniyetine yaptığı saldırıda iki yavrumuz şehit olmuştu. Onların ailelerine de hayırseverler İl Özel İdaresinden ihale ile iki daire aldılar. Bugün Bakan Yıldız’ın katıldığı törenle şehitlerimizin yakınlarına evlerinin tapuları, hayırseverlere de Emniyetimizin birer teşekkür plaketi verilecek.

Yukarıda bir husus dikkatinizi çekti mi bilmiyorum. Hayırseverler, devletten, yani İl Özel İdaresi’nden ihaleyle iki daire satın alıyor ve bu devlet, bu millet için şehit olan yavrularımızın ailelerine veriyor.

Keşke Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı gibi devlet, şehit yakınlarına ‘ev dahil’ hiçbir ihtiyaçları olmayacak şekilde sahip çıkabilse, destek olabilse...

 

SEÇİM HAYIRLI OLSUN

Yerel seçimlerin önümüzdeki yılın sonbaharına alınacağının sinyallerini AK Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi aylar öncesinden vermişti... AK Parti resmi adımı attı. MHP ve CHP grup başkanvekilleri ile görüştü. MHP aylar öncesinde böyle bir değişikliğe destek vereceklerini söylemişti. CHP teklife mesafeli yaklaştı. Ancak Kılıçdaroğlu ’iki partinin uzlaşması halinde biz de gereken katkıyı veririz’ demek zorunda kaldı. Aksi takdirde ‘muhalefet seçimden kaçıyor-korkuyor’ eleştirilerine muhatap olabilirlerdi. Kaldı ki seçimlerin 5 ay erkene alınmasının uzun boylu bir sonuç değiştireceği kanaatinde de değilim. Tarih 27 Ekim 2013 gibi gözüküyor. Bu durumda YSK yerel seçim takvimini 27 Temmuz 2013’de resmen ve resen başlatır. Yani ilkbaharla birlikte seçim heyecanı başlar.