VELİ ALTINKAYA


BABASINA BANYO YAPTIRAN BAKAN


Muhtemel ki yakında dede de olacaktır. Hükümetin en etkili bakanlarından biri... 70´li yaşlarda olduğunu tahmin ettiğim babası üç yıl kadar önce ciddi bir rahatsızlık geçirdi... Bakan her evlat gibi babasının rahatsızlığı  ile yakından ilgilendi... Yakın çevresinden edindiğim bilgiyegöre, Kayseri´ye her  elişinde uğrayıp elini öptüğü babasına banyosunu da bizzat kendi yaptırıyor. ?Canım bunu her evlat yapar; ne var bunda? derseniz etrafınızda yaşanmış olaylardanbihaber olduğunuz kanaatı oluşur ben de. Yıldız, Kabine´nin sakallı tek üyesi. Kimbilir belkide bu zahiri görüntüsü nedeniyle zikren-fikren kendisine karşı olan ve tanımayan birçok insan O´nu demokrat bulmayıp, kimbilir belkide ?yobaz?  olarak görüyordur. İşte O bakan önceki gün Gazi Üniversitesi´nde güzel bir harekete imza attı. Muhalifi- muvafıkı cümlesi Bakan Yıldız´ın kendisini  protesto eden öğrenciye karşı tavrını takdir etti... Bende takdir ettim... Görüntüler yayınlanmaya başlayınca AK Parti´ye muhalif olduğunu bildiğim çok sayıda tanıdığım arayarak ?Taner Bey ne kadar güzel bir tavır ortaya koymuş. Kendisini yarın arayacağım ve takdir ve teşekkürlerimi ileteceğim? dedi. Demekki demokratlık, yada yobazlık insanların dış görüntüleri ile ilgili değil. Son aylarda üniversite öğrencilerinin siyasileri protesto işi bir gelenek haline gelmişti. Bakan bir protestonun nasıl tersyüz edilebileceğini demokratım diyenlerden daha demokrat bir tavırla herkese gösterdi. Ve hepimizin arzu ettiği   gibi ?Konuşabilmeliyiz. Hele hele  niversitelerde yan yana geldiğimizde birbirimizi dinleyebilmeliyiz? dedi. Doğru olan bu... Birbirine hakaret etmeden konuşabilmeli 74 milyon... İktidardaki de, muhalefetdeki de...  Geçmişini unutmayan, yani, nereden ve nasıl  geldiğini bilen biri, hangi mevki de bulunursa bulunsun başarılı olur... Babasına karşı tavrı şüphesiz O´nun  ?evlatlık görevidir? ve kimseyi de ilgilendirmeyebilir. Uzatmayalım; Bakan Yıldız protestocu öğrenciye karşı örnek bir tavır sergiledi. Tebrik ediyorum.

 

PASTIRMACILAR DAHA FAZLA KAÇAMAZ 

Pastırma ve sucuk denilence akla şüphesiz ki Kayseri´ye geliyor. Ancak, özellikle sucukta başta Afyon olmak üzere bazı şehirler epeyce mesafe katetti... Bunları görmezden gelir, yada küçümsersek kaybederiz... Kayseri´deki pastırma üreticileri markalaşmaya önem vermeli... Şahin´in uzun süredir, Başyazıcı´nın bir süredir yapmaya çalıştığını diğer üreticilerde yapmalı... Markalaşmalı, her noktaya ulaşabilmeli.. Kuzey çevreyolu, yeni demir yolu, yeni terminal,  yeni hastane, yeni çocukhastanesi gibi tesisler pastırma ve sucuk üretiminin yapıldığı Karpuzatan´ın şimdi olmasada 5-10 yıl sonra taşınmasını gündeme getirecektir. Birçoğunun iyi para kazandığını bildiğim pastırma ve sucuk üreticilerinin şimdiden  Büyükşehir Belediyesi ile temasa geçerek modern tesisler kurmak için yer arayışına girmesi gerekir... Mevcut yerleri  de pekala imarda yapılacak düzenleme ile değerlendirilebilir... Bu işe Ticaret Borsası öncülük etmelidir. Pastırma ve sucuk üreticilerinin çoğunluğu ilelebed kaçamazlar. Belediyenin bu noktada her türlü katkı vermeye hazır olduğunu biliyorum. Pastırmacılarda gerekli adımı atmalı. Atmazlarsa ve kaçarlarsa birgün kaybettiklerini görürler.

 

MIŞ? MİŞ? MUŞ? 

_ Bakan Yıldız´ın protestocu öğrenciye karşı tavrı takdir toplamış.

_ Talas Belediye Başkanı Yıldırım basına tanıttığı Yaman Dede Konağı´nın kültür ve sanat merkezi olacağını söylemiş. 

_ MHP İl Genel Meclisi Grubu bazı nedenlerle sıkıntılıymış. 

_ Bakan Suat Kılıç, Kayseri programını iptal edip, yerine müsteşarını gönderiyormuş. 

_ Kamu hastaneleri genel sekreterliğine Kayseri Vergi Dairesi Eski Başkanı İlhan Yıldız´ın getirileceği söyleniyormuş. 

_ AK Parti yarın merkez ilçelerden Talas, sonraki haftada Melikgazi kongresini yapacakmış. 

_ Özhaseki´nin Atatürk´ün Heyet-i Temsiliye Reisi olarak Kayseri´ye gelişinin 92. yıldönümünde yapacağı konuşmada ne söyleyeceği merak ediliyormuş.

 

KULİS BULVARI

KİRLİLİK DENETİMİ 

Hava kirliği ile ilgili son bir ayda iki yazı yazdım; bu üçüncüsü. Özellikle yüksek katlı binaların bulunduğu bölgede nefes almakta zorlanır olduk. Bu bölgede doğalgazın yaygın olduğu malum. Belli ki çevresinde hala kömür kazanlı binalar var. Kirliğin sadece ısınmada  kullanılan yakıt odaklı olmadığı biliniyor.  Kamyon, işçi servislerinin önemli bir bölümü ile bazı toplu taşıma araçları Hükümetin aldığı tedbirlere rağmen hala on numara yağ yakmaya devam ediyorlar. Hergün artan motorlu araç sayısını da buna eklemek gerek. Bina ve araç yakıtları üzerine yeni Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü uzmanlarının daha fazla yoğunlaşması gerek. Yoksa hepimiz yavaş yavaş zehirleniriz.