CHP İl Başkanı Mustafa Ayan’la bir süredir görüşmüyoruz.
Dün kısa bir telefon görüşmesi yaptık... Kay Tv-Erciyes Tv ve Kayseri Haber Gazetesi’nin yeni yeri ve yapısıyla ilgili kısa bir bilgi verdim.
Sonra “Başkanım yazmak için arıyorum, Milletvekilinin tavrı için ne diyorsun?” dedim.
Konuşmak istemediğini söyledi. Hukukumuza dayanarak “yorum yapmak istemiyorum” dedi.. Israrcı olunca da bir kaç cümle söyledi...
“Biz il başkanı ve il örgütü olarak Genel Başkanımızın, genel merkezimizin arkasındayız. Bu kararımızı Ankara’daki toplantıdan önce de açıkladık. Biz Genel Başkanımızın kararının arkasında duruyoruz. Partimizin Meclis Grubu da Ekmeleddin Bey’i destek kararı almış. Sayın milletvekilinin kendi takdiri. Kendisi bilir. Yorum yapmak istemiyorum.”
Bir süredir CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu ile şahsi ilişkilerim iyi değil.
Mümkün olduğunca Kulkuloğlu hakkında fazla yorum yapmak istemem. Ama olup biten hakkında da bir kaç cümle söylememiz gerek...
Kulkuloğlu’nu 2007’de vekil listesine Baykal koydu. Rahmetli’ye saygısından yaptı bunu... 2011’de ise Kulkuloğlu “malum dosyayı” kullanarak liste başı olmayı başardı...
Belli ki 2015 için umutlarını yitirmiş. Yoksa PM ve Genel Başkanının kararına rağmen böyle bir adım atabilir miydi?.
Aslında bir süredir CHP içindeki “ulusalcı” kanadın etkin isimlerindendi Kulkuloğlu... Bu süreçte anlaşılan Baykal’a yeniden yaklaşmış... Yine bir süredir Kulkuloğlu’nun etrafının çok “Aydınlık” olduğunu da geriden geriye müşahade ediyorum.
Eee Şevki Bey, bu dünya böyle işte. Senin için de, benim için de zaman gelip geçiyor. İki dönemlik vekillik de kısa süre sonra sona erecek.
Hepimizin görevi, konumu ne olursa olsun, önemli olan doğduğumuz topraklarda başımız dik gezebilmektir.
MHP’DEKİ DEDİKODU
Refikimiz B.Kayseri’de Metin Sönmez dün yazmış. Parti içindeki bazı çevreler, özellikle yerel seçimler sonrasında il teşkilatının görevden alınacağı dekikodularını dillendirmeye başladı.
Maalesef MHP’nin Kayseri tabanında böyle bir hastalık var. Bu hastalık 20 yıl kadar önce DYP’de hakimdi... MHP’de imzalı imzasız mektuplar ve gazete kupürleri anlık olarak Genel Merkeze ulaştırılıyor. Genel merkezin bunlara itibar ettiğini sanmam, ama yine de kafa karıştırıyor olabilir.
Mete Eke ve ekibine yönelik dedikodular genel seçimlerin yaklaşmasından mütevellit dillendiriliyor. Neymiş “Eke görevden alınacakmış”
Böyle bir karara asla ihtimal vermem. Eke, 3.5 yıllık görev süresinde maddi-manevi olarak inandığı dava için yoğun bir emek harcadı. İki seçimde partisinin başarısı için çalıştı; bu başarı noktasında alınterinin yanısıra Kayseri tabiriyle cebi de adeta “tırnak yarası” oldu. Dedikodu üretim merkezin göbeğinde bulunanlar tek bir kuruşluk katkı vermedikleri gibi adeta Teşkilatın başarısız olması için sürekli “paçadan” aşağı çekmeye çalıştılar.
Tanıdığım Devlet Bahçeli vefalı bir siyaset adamıdır, liderdir. Kayseri il başkanının seçimler ve kongre sürecinde talimatları dışına çıkmadığını hepimizden iyi bilir.
MHP Kayseri Teşkilatı ile ilgili dekikodu üretenlerin Genel Başkana ulaşması mümkün değil; itibar da etmez. Ancak, Genel Merkez’deki bazı isimler bu dedikoduları dinliyor olabilir...
Sonuç; cumhurbaşkanlığı ve hemen akabinde devreye girecek olan genel seçim öncesi Bahçeli asla böyle birşey yapmaz. Dedikodu üretenler boşuna çaba sarfederler. Bu çaba Eke’ den çok, onların inandığını söylediği davalarına, milliyetçi harekete yapılacak bir kötülüktür.
Bu dedikoduların altında genel seçimlere yönelik hesapların yaptığını anlamak kolay. Ama, kim ki erken hesap yaparsa kaybeder.
00- Vali Düzgün’ün şehit aileleri ve gazilere iftarında duygusal anlar yaşanmış.
00- Bakan Yıldız Teröristbaşı ile ilgili dert yanan gazilere “ Öcalan için “Caniyse cani” demiş.
01- AK Parti il başkanlığı için yazdığımız üç isme ilave olarak, Oğuz Memiş adı da haftasonu devreye girmiş.
00- Beğendik’le Real arasındaki satış pazarlığı bitmiş.
00- Büyükkılıç mahalle mahalle iftar sofrası kuruyormuş.
00- Hacı Bektaş-ı Veli Derneği başkanlığını başarılı bir şekilde yürüten Feyzullah Keskin, görevi Sadık Genç’e devretmiş.
GÜL’E,GÜL’E...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Gazi koşusu sonrasında meslektaşlarımıza “aday değilim” açıklamasını haber bültenlerinde buruk izledim. 28 Ağustos’a daha zaman çok, ayrıca yazı yazarız; ama, yeri gelmişken söyleyeyim 7 yılda şerefli, hakkaniyetli, gayet güzel bir görev yaptı Beyfendi...Erdoğan’ın Köşk adaylığı elbette hakkı. Bana göre, ilk turda da seçilir; ama, ikili keşke mevcut görevlerinde devam etselerdi, Türkiye için de, AK Parti için de daha hayırlısı olurdu. Dilerim Gül, 28 Ağustos’tan sonra siyasetten kopmaz. Koparsa bu ülke ve AK Parti için büyük kayıp olur. Aklıselimin galebe çalbası dileğiyle.
