VELİ ALTINKAYA


ANKARA’DA ŞAHRUH ZİRVESİ

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Sarıoğlan Karaözü beldesi yakınlarında Kızılırmak üzerinde kurulu bulunan Şahruh Köprüsünün 1538 yılında Zülkadirilerden Alaüddevle Bozkurt Bey’in oğlu Şah Ruh adına onarıldığı bilinmektedir. Üzerindeki kitabe, bu onarımdan bahseder. Aslında köprünün yapımının daha eski olduğu biliniyor.

Tarihi Şahruh Köprüsü bir süre önce büyük araçların geçişine kapatıldı. Özellikle köprünün ayağına yakın noktalardan kum alınması ve yine kum yüklü kamyonların köprüye zarar verecek hale gelmesi üzerine Valilik böyle bir karar aldı... Hatta kararda küçük araçların dahi geçişine yasak konmuştu. Sonra Valilik bölge halkının mağdur edilmemesi için küçük araçların geçişini idare etti...

Dün Ankara’da Şahruh Köprüsü ile ilgili anlamlı bir toplantı yapıldı. Ulaştırma Bakanlığı Müstaşarının odasında gerçekleşen toplantıya TBMM Başkanvekili Sadık Yakut ,Vali Mevlüt Bilici ve diğer yetkililer katılmış.. Toplantı hitamında PTT Genel Müdürü’nün odasında otururlarken Sayın Sadık Yakut’la kısa bir telefon görüşmesi yaptım.

“Şahrun Zirvesi ne oldu Sayın Başkanım?” dedim. Daha yeni biten toplantının sonucunu soruyor olmamdan dolayı şaşırdı ve “Köprü kurtuluyor. Karayolları daha önce bir proje hazırlamıştı. Tarihi köprünün ayaklarını güçlendirecek ve yıkılmasını önleyecek tedbirleri alacağız. Karayolları da köprünün hemen altına araç trafiği için yeni bir köprü yapacak. Şu anda Sayın Valimle de beraberiz. Vali Bey de Kayseri dönüşü İGM’yi olağanüstü toplantıya çağırarak gerekli kararların alınmasını sağlayacak” dedi.

Tarihi değerlerimize sahip çıkan, bu işe katkı veren herkesten Allah razı olsun. 500 yılı aşkın süredir bu toprakların yükünü çeken o köprüyü bizlerde 500 yıl sonrasına aynı sağlamlıkta torunlarımıza bırakmak zorundayız. Özellikle de taşrada bulunan bu neviden tarihi eserlerimizin korunuyor olması benim açımdan ayrıca anlamlı...

 

BORSA VE ŞİRKETLERİMİZ

IMKB, Dünya borsaları ile mukayese ettiğinizde hacmi ve etkisi itibariyle çok büyük değil. Bünyesinde her sektörde hizmet eden yüzlerce şirketi barındıran IMKB, sektörel borsalarla mukayese ettiğinizde de ticaret hacmi itibariyle küçük çaplı...

Borsa’da yapılan işlemlerin % 75 kadarının son iki yıl ortalaması alındığı zaman çoğunun yabancı sermaye sahipleri olduğunu görürsünüz. Borsa, zaman zaman küresel faiz ve diğer finans gelirlerinden daha fazla para kazandırıyor. Özellikle küresel veyşa ulusal güçlerle işi speküle etmesini bilirseniz yattığınız yerden büyük pqara sahipleri gelir elde edebilirler.

Borsa’dan tek bir lot, yani kağıt almış değilim. Bu işten de çok anlamam. Sektörde “keriz silkeleme” diye bir tabir var. Afedersiniz ama bu kerizlerin oranı % 15-20 arasında değişiyor anlık alış-verişle yüksek oranda kar etmeyi hedefleyen bu küçük birikim sahipleri kısa alış-satışlarda genellikle zarar ediyorlar. Sektörel olarak düşünüp uzun vadeli kağıtlarda belki bu isimler para kazanabilirler.

Kayseri’deki şirketler nedendir bilmiyorum Borsa’da fazlaca işlem yapmıyorlar. Tabi her şirket istediği zaman Borsa’ya giremiyor. Bunun kendine has şartları var. Bilançosunda üç yıl üst üste zarar etmemesi gerekiyor vs...

Kayseri’de çok az şirket Borsa’da, yani halka açılmış durumda. Aslında güçlü şirketler Borsa’da işlem yapabilseler halkın sermayesi ile güçlerine güç katarlar... Ama bizde bu kültür çok gelişmemiş. İsmi lazım değil, bir süre önce Borsa’ya giren şirketimizin hisselerini alan vatandaşlar % 25’den fazla zarar etmiş. Bu gibi lokal örneklerde şehrimiz şirket yeri açısından olumsuz bir tablo çiziyor...

Bu satırları yazarken İSO’ nun ilk 500’de yer alan şirketleri açıkladığını öğrendim. Sayımız geçen yılla aynı. İlk 500’de 14 şirket var. Haberde detayları var. Sanıyorum geçen yılda aynı idi... Kayseri daha fazla üretirse güçlü olur... Bunun için üretim odaklı büyümeyen şehir ve ülkeler bir gün mutlaka sıkıntı yaşarlar. Bugün batının Almanya dışında yaşadığı ekonomik darboğazın altında yatan da bu olsa gerek...

 

KCETAŞ VE BÜYÜKKEÇECİ

Yaklaşık on yıldır KCETAŞ Genel Müdürlüğü görevini başarılı bir şekilde yürü ten Şadi Büyükkeçeci dün düzenlediği basın toplantısı ile ay sonunda görevinden ayrılacağını söyledi. Büyükkeçeci’yi 20 yılı aşkın bir süredir tanırım; gayretli biridir. Görevinden ayrılıyor olmasına doğrusu üzüldüm. Ama mahkeme de kadıya mülk değildir. Her görevin bir sonu olur. Şadi Bey KCETAŞ tarihinde birçok ilke imza atmış bir genel müdür olarak yakın tarihimizdeki yerini alacaktır. Sonrasının takdiri elbette Şirket Yönetim Kurulu ve Başkanını’na ait... Yaşar Koçoğlu, Taner Yıldız ve Şadi Büyükkeçeci gibi isimlerden sonra Şirket’in bayrağını alacak yeni ismin güzel şeyler yapmak zorunda olduğuna inanıyorum.