VELİ ALTINKAYA


ANKARA GERGİN...

ANKARA GERGİN...


Cuma günü günübirlik bir ziyaret çerçevesinde Ankara’ya gittim. Cuma namazından sonra TBMM’ye uğradım. Kayseri Milletvekili olan iki grup başkanvekili ile bir çay içimlik sohbet ettim.

Önce AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın makamına uğradım. Normalde Elitaş her cuma namazını Meclis camiinde kılıp, çıkışta meslektaşlarımızın  sorularını cevaplandırdıktan sonra makamına geliyordu.

Saat 13 çeyrek gibi Elitaş’ın makamındaydım. Sekreterleri ile danışmanları İsmail Atasoy ve Mustafa Öz görevinin başındaydı... O yoktu.

-İsmail Bey’in odasında oturduk. Hayırdır arkadaşlar Başkan cuma sonrası açıklama yapardı. Herhalde gelmedi?

-Abi bugün Genel Kurul çalışması 03.30’da bitti, Meclis’ten ayrıldığında 4’tü. Namazı evin oradaki bir camide kıldı, biraz sonra gelecek.

Elitaş, geçtiğimiz hafta Partisinin  “Nöbetçi Grup Başkanvekili”ymiş... Yani Genel Kurula katılmak, orada Grup adına gerektiği zaman konuşmak ve Tüzük hamlelerini yapma görevi O’ndaymış...

Makamına geldiğinde yorgun gördüm...

- CHP’liler özellikle geriyor. Tüzük’ten kaynaklanan ne kadar zorluk varsa hepsini yapıyorlar. Her madde için önerge verip Meclis çalışmalarını tıkıyorlar. Yaptıkları konuşmalarda çıkartılacak kanundan çok malum gündemle ilgili. Adeta bilerek ve isteyerek tansiyonu yükseltiyorlar.

-Sayın Vekilim bu yaklaşan yerel seçimlerle ilgili... Bir süre sonra nasıl olsa milletvekilleri yerel seçim  bölgelerine gidecek. 15 gün kadar dişinizi sıkın dedim...

Tam o saatte Elitaş’a bir telefon geldi. Develi’den biri arıyor ve meclis listelerini soruyor.

Sonra saat 14.00’ı  gösteriyordu ki bir milltevekilinin uyarısı üzerine izin alarak genel kurula indi...

AK Parti grup salonundan çıkıp MHP-CHP grup salonuna doğru yöneldim... Gözüme diğer milletvekilimiz ve Grup başkanvekili Yusuf Halaçoğlu Hoca’nın ismi ilişti...

İçeri girdim. Sekreteri  haklı olarak tanımıyor. Bir polis memuru vardı. Tanıdı ve ilgilendi. Hoca müsaitmiş  buyur etti, içeri girdik...

-Hoşgeldin Emmioğlu dedi.

-Hoca Meclis’e gelmiştim. Sayın Elitaş’a uğradım. Size bir merhaba diyeyim istedim. Herhalde Genel Kurula ineceksiniz. Randevusuz geldik, vaktinizi almayayım’ dedim.

Prof.Dr.Yusuf Halaçoğlu nezaketli bir insan...

-Olur mu buraya kadar gelmişken birşey içirmeden göndermem dedi.

Önünde Kayseri’den ve bir süre önce gittiği Çorum gazetelerinin kupürleri vardı.

Ihlamur içerken gündeme ilişkin kısa süreli sohbet ettik. Hoca, çok nezeketli bir insan. Siyaseti bütün nezaketi ile yapmaya özen gösteriyor. Eleştirirken de “karakucak siyasi gönderme” yerine “diplomatik nezaket” üzere mesaj veriyor... Genel Kurul’da bu minval üzere yaptığı konuşmalardan birkaç örnek aktardı...

Beş-on dakikayı  bulmayan kısa sohbetimizden sonra ayrıldım.”Veliciğim, martta Kayseri’de daha fazla olacağım. İlçe-köy dolaşacağım” dedi.

Akşam geç saatlerde  Ankara’dan döndüm. Sabahleyin haberleri izlerken TBMM’deki o gerginliğin gereği olarak CHP’li vekilin burnunun, AK Partili vekilin ise parmağının kırıldığını öğrendim.

Ve üzüldüm...

Demokrasinin en temel şartı, hiç şüphesiz özgür muhalefetten geçer.Yine demokrasi dediğimiz sistem, bir tahammül rejimidir. Ama, eleştirilerde de tahammül sınırını zorlamamak şartıyla...

Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, bu gerginlik kimseye yarar getirmez. Gergin bir Türkiye’de istikrardan bahsedilemez. Siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması, herşeyden ve herkesten önce dar gelirli insanları olumsuz etkiler.

 Kaynağı ne olursa olsun gerginlikten beslenerek büyüdüğünü zennedenler, kesinlikle bu büyümenin hormonlu olduğunu, günü gelince görürler.

00-Uzun bir aradan sonra Kayserispor’un galip gelmesi herkesi sevindirmiş.

00-Başkan Özhaseki, bugün Macaristan Cumhurbaşkanı’nın elinden bu ülkenin “Devlet Nişanı”nı alacakmış.

00-Başkan Özhaseki Sarız’da önceliklerinin su ve kanalizasyon olduğunu söylemiş.

00- AK Parti Kocasinan adayı Mustafa Çelik’in haftasonu açıkladığı projelerinin yankıları sürüyormuş.

00- Talas Belediye Başkanı Rifat Yıldırım ilçeye kazandırdığı modern asfalt plentinin açılışını yapmış.

00-Üç partinin, Kayseri miting tarihi ile ilgili görüşmeler sürüyormuş.

 

TUNA

  Tuna, benim için  diğer nehirlerimize kıyasla ayrı bir anlam taşır. Tuna Nehri’ni ilk kez bundan on yıl kadar önce Macaristan’da görmüştüm... Tuna’nın tarihimizde anlamlı bir yeri var. Şair;”Tuna boylarında sıra selviler/Eski akın destanını heceler. Tuna ağlıyormuş, bazı geceler/Koynunda kefensiz şehitler varmış” diyor. Elbette, Anadolu’daki ırmaklarımız da şehit kanıyla sulandı. Ama, Tuna’nın benim üzerimde ayrı bir etkisi oldu hep. Siz bu satırları okurken, ben Sayın Cumhurbaşkanımızın dün başlayan Macaristan gezisini takin için yine Tuna boylarında olacağım. İnşallah dönüşte çarşamba  görüşmek dileğiyle...