VELİ ALTINKAYA


ANADOLU FİNANS´TAN TÜRKİYE FİNANS´A (tekrar)


Geçtiğimiz nisan ayı gibi. Hacı ve Mumduh?Boydak´ın ilk tutuklanmalarından bir süre sonra. KAYSO?ve dönemin?Boydak Holding Başkanı Mustafa Boydak´ı bir iş adamı ziyaret ediyor.
Sohbetin konusu grubun içinde bulunduğu sıkıntı ve ?iki kardeşin? tutukluluğu. Mustafa Boydak misafiri iş adamına, her pazartesi günü cezaevinde kardeşlerini ziyarete gittiğini, cezaevindeki kardeşlerinin eşi ve çocukları ile eski kıyasla daha fazla ilgilenmek zorunda kaldığını ve bu çerçevede bir de bunca olumsuzlukla Holding´i yönetmeye çalıştığını anlatıyor.
Bazı bankaların gruplarına karşı olumsuz tavrından söz ediyor; Türkiye Finans´taki hakim ortaklarının gelişen süreçten rahatsız olduğunu ve muhtemelen sermaye artırımına gideceklerini vs anlatıyor.
O tarihte, hatta daha önceki aylarda ve dahi yılda Mustafa Boydak, bugünleri yaşayacaklarını görmüş olmalı ki epeyce uğraştı ama başlarına geleceklere mani olamadı. Küçük kardeşi Memduh?Boydak´ın direncini kıramadı ve ağabeyi Hacı Boydak´da kendisini dinlemekle birlikte ağırlığını ve tercihlerini genellikle Memduh´tan yana koydu...
Bugün Boydak Grubu´nun ve ailesinin geldiği yer ortada. İleriki aylarda, hatta yıllarda yaşanabileceklerin ne olacağını ise bugünden kestirebilmek zor.
..................
Türkiye´de banka sahibi olmak, ?İstanbul dükalığı´ dediğimiz, küresel patronlarla da bağlantılı olan iş çevrelerinin harcı idi. Rahmetli Özal´la birlikte bu kısmen kırıldı ve bankacılık mevzuatında yapılan düzenleme ile 90´lı yıllardan itibaren ?faizsiz bankacılık? adı altında finans kuruluşları kurulmaya başlandı.
Bu finans kuruluşları ilk yıllarda müthiş de iş yaptılar. Ama bu kuruluşların en önemlilerinden olan İhlas Finans´ın 90´lı yılların sonunda düştüğü ekonomik darboğaz, finans kuruluşlarının tamamını olumsuz etkiledi.
O tarihlerde bu olumsuzluktan etkilenen finans kuruluşlarından biri de Anadolu Finans´tı.
Anadolu Finans ağırlıklı bölümü Hacılarlı ve Kayseri´den de Mıhçı Ailesi gibi bir grup işadamının ortak olduğu bir ?faizsiz bankacılık? faaliyeti idi. Hes Kablo ve Anadolu Finans merkezli ortaklık yapısı (Dönemin KAYSO?Meclis?Başkanı Sadettin Erkan, o yapının önemli isimlerindendi) 1990´lı yılların sonunda ayrıştı ve bu iki şirkette ağırlıklı olarak Boydak Ailesi´ne geçti.
Boydak Grubu Anadolu Finansı büyütme çabasına girdiği yıllarda, İhlas Finans odaklı olumsuzlukla karşılaştılar ve devletin tıpkı bankalarda olduğu gibi finans kuruluşlarında da ?mevduat garantisi? getirmesini istediler. 57.Hükümetin iktidarda bulunduğu o yıllar Türk bankacılık ve finans sektörünün de krizde olduğu yıllardı. Nitekim 2001 krizinden sonra neredeyse onlarca banka patır patır battı veya TMSF´ye geçti.
Böyle sancılı bir süreçte Anadolu Finans´ı kurtarmak ve büyütmek istiyordu Boydak Ailesi. Önce Ülker Grubu´nun hakim hissedar olduğu Family (kuruluşunda Faysal´dı)Finans´la dönemin iktidar mensuplarının da verdiği izinle ortaklık kurdular. Sıkıntı kısmen aşılmıştı. Şube sayıları artıyordu. Anadolu Finans zamanında gerçekten yerel bir Anadolu katılım bankası konumundaki oluşum Family ile ortaklıktan sonra kısmen toparlanmıştı. Ama, bu da çarkın hızlı dönmesini sağlamadı ve Anadolu Finans´ın hakim hissesi Suudi Arabistan´da 60 yıldan fazla faaliyet gösteren The National Commercial Bank (NCB)´ye satıldı. Tabi bu satışa hem Bakanlar Kurulu hem de BDDK´nın onay vermesi bekleniyordu. O tarihte kimse cemaat olarak bilinen yapının bir ihanet ve alçaklık örgütü olduğunu bilmiyordu. İktidar cenahı da hem Suud sermayesine destek olmak, hem de ülkemizdeki iki büyük grubun tıkanıklığını açmak için Anadolu Finans´ın yeni ortaklık yapısına ve Türkiye Finans?Katılım Bankası adını almasına izin verdi.
Bu arada bankacılık ve finans mevzuatı da epeyce değişmişti.
O tarihte NCB´nin bu finans kuruluşunun % 60 hissesini aldığı, kalan % 40´lık hissenin ise Boydak Ailesi ve Family yapılanmasında olduğunu duymuştuk. Sonra NCB´nin hissesi % 67´ye çıktı. Bugün de sanıyorum öyle.
Sermaye sahibi akıllıdır; ama, yabancılar iki kat daha akıllı ve genellikle gittikleri ülkede koruma görürler.
NCB´nin patronları, çoğunluk hisseyi elinde bulundurdukları halde, Türkiye Finans´ın yönetim kurulu başkanlığını kısa süre öncesine kadar küçük ortakları Boydak Ailesi´ne (Mustafa Boydak´a) vermekte bir beis görmediler. Bir süre önce BDDK ve Hükümet cenahından el altından gelen telkinlerle Mustafa Boydak bu bankanın yönetim kurulu başkanlığını bıraktı ve başkan yardımcısı oldu. Boydak?Ailesi´nin başına gelenlerden sonra Suudlu patronlar yine aynı çevrelerin telkini ile Mustafa Boydak´ın başkan yardımcılığı görevini de bırakmasını istediler. Sermaye artırımından vazgeçip hisseyi satmasını istediler Boydaklardan. İşte o hissenin (sanıyorum % 22) satış süreci resmen başlamış. Bunu BDDK´nın bağlı olduğu Başbakan?Yardımcısı Nurettin?Canikli´nin önceki gün yaptığı şu açıklamadan anlıyoruz. Bakın Canikli ne demiş:
?BDDK´nın yönlendirmesiyle Boydak´ın yönetimdeki üyesi istifa etti. Bu şirketin hakim ortağı Suudi grup. Boydak´ın yönetimde ağırlığı yok. Yabancı sermayeyi korumamız lazım. Boydak hisseleri ana grup tarafından satın alınacak...?
Başbakan yardımcısının yukarıdaki sözlerinden de anlıyoruz ki, Boydak´lar böylece bankacılık sektöründen de çıkacaklar. Oysa Anadolu Finans´ın yaşaması, Family Finans´la ortaklık ve nihayet NCB´ye hakim hisseyi sattıkları süreçte neler yaşamışlardı.
Mustafa Boydak, bu ayın başından itibaren sektörden çekileceklerini ve 17 yılda yaşadıklarını twitter hesabından da kısmen paylaştı.