VELİ ALTINKAYA


Ali Aslım Ve ‘Bir Zamanlar Kayseri’

GÜNDEM - Veli ALTINKAYA - Tekrar Yazıları


Ali Aslım’ı o tarihlerde Sanat Okulu dediğimiz Kayseri Merkez Endüstri Meslek Lisesi’nde okurken tanıdım. Makine Ressamlığı bölümünde okuyordum. Ali Hoca teknik öğretmendi... Galiba motor bölümünün hocasıydı. Veya torna-tesviye...

Terörün etkili olduğu yıllardı. Okul ağırlıklı olarak ülkücü öğrencilerin kontrolündeydi. Ancak, zaman zaman solcu öğrenciler de okulda etkili olmak isterlerdi... Ali Hoca bir ara müdür muavinliği de yaptı. O dönemde özellikle ülkücü öğrencileri olayların dışında tutmak için çaba sarfederdi. Hoca ile namaz vakitlerinde daha çok okulun A bloğunun bodrumunda biraz da bu fakirin girişimleri ile açılan mescitte karşılaşırdık... Dersimizi hiç girmedi, ama bir öğretmen-öğrenci ilişkisinin ötesinde arkadaş gibiydik. Ali Hoca sadece bize değil, her öğrenciye öyle yaklaşırdı.

Yüksek okuldan sonra gazeteciliğe başladığım yıllarda Hoca ile daha sık görüşmeye başladık. Araştırmaya, yazmaya meraklıydı. Özellikle yöresel konuları araştırıyor, derliyordu.

“Binbir Cuma”, “İmar Müdürü”, “Bakan ve Kraliçe” hikaye kitaplarının yanı sıra “Moskof Zorbaları” adıyla yayınlanmış bir de tiyatro eseri var. “Bir Zamanlar Kayseri 1”de bizim de adımız geçen güzel anılara yer verdi... Ali Hoca “Bir Zamanlar Kayseri” serisinin 2. kitabını yayımlamış. Bir ara televizyona uğrayarak bana ulaştırılmak üzere bir arkadaşıma vermiş. Heyhat, kitap gelmedi. Hoca ara ara uğruyor ve “Veli kitabı okumadın mı?” diyordu. Ulaşmamıştı ki okuyayım. Sağolsun “Basınımızın güzide emektarı, eski öğrencimiz” diyerek kitabı ikinci kez imzaladı...

Okudum...

Hoca kendine has üslubuyla yaşadıklarını, gördüklerini, duyduklarını derlemiş. Yaşanmış onlarca olayı akıcı bir üslupla aktarmış Ali Hoca ‘Bir Zamanlar Kayseri 2’de’.

Alın okuyun...

Ali Hoca gibi bu eserleri emekli maaşından artırdığı parayla bastırarak gelecek nesillere bırakan insanlara hepimiz destek olmalıyız. Resmi kuruluşlar (belediyeler dahil) meslek örgütleri (KAYSO, KTO, KESOB, KTB vs) ve büyük işletmelerimiz Ali Hoca gibi yerel yazan, yerel düşünen ve yerel yaşayan bu gibi isimlere her türlü maddi katkıyı vermelidir.

Yereli kitaplaştırarak geleceğe sunan yazarlarımıza her kesimin kayıtsız şartsız destek vermesi lazım... Keşke hepimiz köyümüzü, şehrimizi, geleneklerimizi, folklörümüzü özetle her şeyimizi kitaplaştırabilsek. Bu gelecek nesillere bırakılacak iyi bir miras olur.

Ali Hoca lisede okuduğumuz yıllarda bize her zaman milli ve manevi değerlerimize sahip çıkma telkininde bulunuyordu. Allah hayırlı ömürler versin 70. yaşına merdiven dayadığı şu günlerde aynı azim ve kararlılıkla doğru bildiği yolda ilerliyor.

Emeğine, eline, diline sağlık değerli hocam...

 

POLİS VE ÇOCUK

Emniyetsporla Basınspor’ un maçında Polis Okulu öğrencileri ve bir grup çocuk gördüm. Çocuklar belli ki ilk ve orta öğretim öğrencileri. Beraber oturduğumuz bir polis müdürü “Başkanım şu çocuklar Akkışla’ dan geldi, bizim misafirimiz. Şehirde birçok yere götürdük. Şimdi de maçı izliyorlar” dedi. Tebrik ettim. Geçtiğimiz hafta Bünyan polisi de bir grup çocuğu sinemaya götürmüştü. Bu ve benzeri etkinliklerin şehir merkezinde, gerek Çocuk Şubesi, gerek toplum polisi tarafından defalarca yapıldığını biliyorum. Ama taşra ilçelerinde de bu uygulamanın başlaması ayrıca takdire değer. Bu çocukların her biri şüphesiz polis dostu olarak yetişecek, hatta çocukluk ve gençlik yılları da dahil ömürleri boyunca kendilerini “Fahri polis” olarak göreceklerdir. Bu neviden etkinlikleri artırmak gerek. Emeği geçenleri tebrik ederim.

(13 Nisan 2013 tarihli tekrar yazı)