Türkiye’deki tüm adliye binaları bugünlerde hareketli. Elbette Türkiye ve Dünya’nın bazı ülkelerinin gündemi bizim bulunduğumuz coğrafyada olanlara yönelik...
Neredeyse 200 yıldır Dünyanın hakim güçleri-ülkeleri bizim coğrafyamız üzerine oyun oynuyorlar. 100 yıl önce istediklerini bu topraklarda yapamayanlar, yeniden eski senaryoları hayata geçirme çabasındalar.
Bunlara karşı 77 milyonun ‘Çanakkale ruhu’nda olduğu gibi birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi gerek.
Bu kadar yeter....
Bugün Kayseri Adliyesi’nden bir kaç cümlelik kısa kısa haberler aktarmak istiyorum. Haberlerin arka planına şimdilik gerek yok...
Adliyemizdeki hakim ve savcılar pazar günü HSYK için sandık başına gidiyorlar. Kanaatim o ki Kayseri Adliyesinde oyların % 60-65’i YBP listesine çıkar. YBP listesinden aday olan üç ismin Kayseri Adliyesinden % 80 oranında oy alacağını da bir not olarak düşelim. HSYK seçimlerine yönelik tüm tarafların “adam adama markaj”ı sürüyor.
Köşk ve Hükümet açısından on üyeli bu seçimin çok önemli olduğunu artık sağır sultan da biliyor.
Hakim ve savcılar sandık başına gitmeden Adalet Bakanı ile Başbakanın yargı mensuplarının “yıpranma taleplerini” de aralarında konuştuklarını not olarak düşelim.
Tekrar Kayseri Adliyesine dönelim...
Kayseri Eski Başsavcıvekili İsmail Dalan son kararnameyle Kayseri Savcılığı’na atandı. Dalan Kayseri’ye geldi; ama görevine sanıyorum önümüzdeki hafta başlayacak... Kayseri’ de görev yaptığı süreçten tanıdığım kadarıyla dürüst bir hukuk adamı İsmail Dalan...
Türk yargısının “sıkıntılı süreci”ndeki furyada Kayseri’ den gönderilen iki hakim vardı. Biri Ticaret Mahkemesi Başkanı Mehmet Özdemir, diğeri Yıldırım Bayrak...
Bu iki hakimden Mehmet Özdemir iki görev yerinden sonra Ankara Hakimliğine atandı. 24 Ekim’den sonra Ankara Hakimliği kadrosu uhdesinde kalmak kaydıyla daha önemli bir göreve getirilebilir.
Diğer hakim Yıldırım Bayrak İstanbul’dan sonra Ankara’ da önemli bir göreve getirilmiş. TİB’de görevlendirilmiş Yıldırım Bey... TİB, 17 Aralıktan sonra ve son MİT düzenlemesi ile ülkemizin en önemli kurumlarından biri haline geldi. Yıldırım Bayrak kasımda yeni bir göreve getirilebilir.
YBP listesinden 5-6 ismin kazanması halinde yeni HSYK’nın kasımla birlikte başta istinaflar olmak üzere, çok önemli atamalar yapacağı kesin.
Avukatlar da şüphesiz hukuk sistemimizin en önemli ayağı... Onlar da HSYK seçimlerinden bir hafta sonra Kayseri Barosu’nun yeni başkan ve yönetimini seçmek üzere sandık başına gidecekler.
Baro seçimlerinde iki liste yarışacak. Mevcut Başkan Fevzi Konaç ile Ali Köse’nin listeleri... Yönetim bazına inmek istemem; ama, iki ismi de uzun süredir tanırım saygın kişiler.
Fevzi Bey’in görevde bulunduğu süre zarfından sosyal medya aracılığı ile yaptığı bazı paylaşımların özellikle iktidara yakın duran meslektaşlarını rahatsız ettiğini biliyorum. Bir zamanlar baro seçimlerinde “mutlak etkili” olan Ahuder’in eskisi kadar olmasa da yine etkisini sürdürdüğünü belirtmek isterim.
Başkan adaylarından Ali Köse kamuoyunda demokrat kimliği ile tanınan, dürüst, değerlerine de bağlı bir avukat...
Önceki seçimlerde üç liste yarışmıştı. Bu kez iki liste bini aşan avukattan oy isteyecek. Seçimi “çantada keklik” gören grup kesinlikle kaybeder.
Hem Fevzi Konaç’ın, hem de Ali Köse’nin son güne kadar adam adama markaj yapmaları gerekir.
Bu arada partilerin de seçimlere “güya çaktırmadan” müdahil olduğunu biliyorum. MHP ve CHP’li avukatların büyük oranda nereye oy vereceği belli. Ama iktidara yakın avukatlar değişik oranda ikiye bölünebilir.
00- IŞİD saflarında yer alan ve öldürüldüğü belirtilen Ahmet Gündüz, geçmişte Kayseri’de “radikal” eylemlerin de elebaşısıymış.
00- Başarılı bir bürokrat olan Ahmet Öksüzkaya anlamlı bir mesajla sağlık müdürlüğüne veda etmiş.
00-Kayseri eski başsavcıvekili İsmail Dalan Kayseri’ ye Savcı olarak atanmış.
00- Kayseri Adliyesi, ağırlıklı olarak YBP listesini destekleyecek gibiymiş.
00- Kayseri eski hakimlerinden Mehmet Özdemir ve Yıldırım Bayrak Ankara’ da önemli görevlere getirilmiş.
00- Baro seçimlerinde saflar netleşmeye başlamış.
MAŞALAR
Ülkemizde güya yasal bir parti olarak faaliyet gösteren HDP’nin Kobani’ye yönelik IŞİD saldırılarını bahane ederek halkı (ağırlıklı bölümü terör örgütünün destekçisi) sokağa çıkmaya çağırması, demokratik-hukukun hakim olduğu hiçbir ülkede meşru görülemez. Sokağa çıkanların yaptığı, asla demokratik bir tepki değil, resmen başkaldırı odaklı terördür. Burada gözaltına alınanlar kesinlikle “masum tepki” tarafları gibi görülmemeli;’kamu düzenini yıkmaya yönelik terör faliyeti’ çerçevesinde sigaya çekilmelidir. Ve elbette bu çağrıyı yapan sözde Parti’nin yöneticileri de “dokunulmazlıkları” olduğu için mahkemede hesap vermiyorsa bile, mutlaka kamu vicdanında mahkum olacaktır; olmuştur.
