ABD Başkanı Trump´ın, 19 Aralık günü Suriye´den çekileceğini açıklaması ve bu doğrultuda istifaların yaşanması oldukça büyük ses getirmişti. Trump´ın bu kararı almasında Türkiye´nin ısrarla Fırat´ın Doğusuna harekât düzenlemek istemesi ve Cumhurbaşkanının ?Deaş´ı biz temizleriz? demesinin rolü büyük. ABD´nin namlusunu asla doğrudan Türkiye´ye çeviremeyeceğini, bunun NATO´ya zarar vereceğini hem ABD, hem Rusya, hem de Türkiye çok iyi biliyor. O yüzden terör maşası kullanılıyor. Trump ta Ortadoğu için 7 Trilyon Dolar harcayıp hiçbir şey elde edememenin muhasebesini yapıyor. Çünkü İran sınırından Akdeniz´e uzanan Kuzey Terör Koridoru, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtı ile çökmüştü. Kuzey Koridoru planı çuvallamış, ABD parası boşa gitmişti. Üstüne yapışan ?Terör Sevici Devlet? yaftası da cabası?
ABD Başkanının çekilme kararı taktik bir aldatmadır. Daha önemli bir şey yapacaklar. Başkan Trump, ?Irak´ta kalıp Suriye´ye oradan müdahale edebiliriz? dedi. Hedef İran gibi duruyor. Buradaki müdahale aracı füze ve hava gücüdür. Kendi çekilse de gizli bir eli Suriye´de olacaktır. Ancak Başkanın ?ABD Dünya Polisi olmamalıdır? demesi yeni bir söylemdir, ilginçtir ve gerisi gelecektir. Geri çekilme aldatma bile olsa Terör Örgütü an itibarıyla satılmış durumda. Bu psikolojik etkinin derin sonuçları olacaktır. Kırılma ve çökmeler yaşanacaktır. Terör Örgütü yeni bir şemsiye arayacaktır. Fransa Suriye´de otorite olacak askeri güce sahip değil. Rusya devreye girebilir?
Zor oyunu bozdu, kızgın Netanyahu öfke saçıyor. Sanki burnundan soluyor. Türkiye´ye sataşıyor ve hak ettiği cevabı alıyor. Onu kızdıran tam olarak ne olabilir? Bir tahmin: Trump çekilme kararını açıklarken şuna yakın bir şey söylemişti: ?Başka ülkeler Amerikan halkının vergilerini kendi çıkarı için kullanıyor, bu adil değil.? Amerikan halkının vergilerini kendi çıkarı için kullanan Devlet İsrail´den başkası olamaz. İsrail´in kızgınlığının sebebi bu açıklama ve buna sebep olan Türkiye Devletidir, o yüzden sataşıyor. Artık kendi işini kendi halletmesi gerekecek, büyük bir maşayı en azından Suriye´de kaybetmiş durumda. Muhtemelen daha saldırgan olacaktır. ABD´nin çekilme kararıyla ülkesinin çıkarları sekteye uğrayan Netanyahu, hem hakkındaki iddiaları unutturmak, hem de kaçan balığı kovalamak için mutlaka bir hamle yapacaktır. İsrail bu müstakbel hamlesi öncesinde başka ülkeleri de kullanarak;
1. Türkiye aleyhinde genel bir karalama kampanyası başlatabilir,
2. Puslu hava yaratmak için İran ile Türkiye arasında fitne çıkarmak isteyebilir,
3. Bir iç kargaşa körükleyerek Türkiye´yi içeride oyalamayı deneyebilir,
4. Yunanistan ile suni bir kriz çıkararak, dikkatleri Ege´de toplamayı düşünebilir.
5. Suriye´nin güneyinde yeni bir koridor için, Suud, BAE askerleri ve teröristlerden oluşan bir gücü (Müstakbel Arap Nato´su) buraya yerleştirebilir.
Hangisini yaparsa yapsın, Türkiye bu oyunlarla baş edebilecek güçtedir. İsrail reklam ve fitneyle ün yapmış çakma bir güçtür. Bu yüzden hep başkalarını kullanır. ABD çekilsin ya da çekilmesin, Fırat´ın Doğusu vaz geçilebilecek bir plan değildir. Bir şekilde halledilmek zorundadır. Bu durumda TIR (Türkiye, İran, Rusya) ekseni daha da önem kazanmıştır. Batı oyunlarına alet olmaması için İran´ın yalnız bırakılmaması da gerekebilir. Zor anlarda bir olup sıkı duran halklar her zaman devletlerinin elini güçlendirmiştir. Biz vatandaşlara düşen budur. Gerisini yetkililer halledecektir?
