İDRİS YAVUZ


 DR. AHMET İHSAN KIRIMLI

YAVUZCA - İdris YAVUZ


Kırımlılar Derneği Genel Başkanı Merhum Dr. Ahmet İhsan Kırımlı (2001) Niğde’yi ziyaret ettiği sırada, kendileriyle özel bir sohbet etme fırsatını buldum. Rahmetli Kırımlı, Türk dünyasının Anadolu’ya bakış açısını anlatırken oldukça duyguluydu.

23 Nisan 1920’de dünyaya gelip, 12 Aralık 2011 tarihinde vefat eden Dr. Ahmet İhsan Kırımlı, 1946 yılında tıp tahsilini ve uzmanlık ihtisasını ABD’de yaptı. Okuldan sonra. ABD yönetimi ona 1200 dolar teklif ettiği halde o bu teklifi reddetti ve ülkesine döndü.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’nın gönlünde halkına hizmet vardı. Emekli olduğu halde hiç boş vaktinin olmadığını söyledi ve: “Dedem Kırım’dan geldi. Ben orada bütün acıları yaşayan biriyim. Atatürk dâhil 9 Cumhurbaşkanı ile birlikte oldum. Talebe cemiyetlerinde başkanlık yaptım. Yaşımı soranlara, geceleri saymazsanız kırkıma bastım. Kötü alışkanlıklarım yoktur.” diyen Kırımlı 1939’da Balıkesir Talebe Yurdu’nu kurdu. Bu yurtta 5000 kişi eğitimini tamamladı. Bunlardan 33’ü milletvekili, 7’si bakan, 49’u profesör oldu.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı; Azerbaycan, Bulgaristan dahil 21 Kırım Derneği’ni kurdu. 1974-76 yıllarında milletvekili olarak parlamentoya girdi. Turizm ve Kültür Bakanlığı yaptı.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı, Niğde’de yaptığı konuşmasının bir bölümünde;“Ben kafatasçı değilim. Ama Türk ırkından olanları bir araya toplamamız gerekir. Avrupa, Romanya’yı ve Bulgaristan’ı AB’ye aldığı halde Türklere kapılarını kapatıyor. Bu konuda ümitli değilim. Almazlar da. Öyleyse biz Türk devletleri olarak bir ses, bir yumruk olalım. Ben bu birliği korumak için yola çıktım.” demişti. Dr. Kırımlı eski bir Kırım Tatar Türkü’nün oğludur. 1783’de Kırım işgal edildiğinde, 40-50 bin kişi kağnı arabalarıyla ülkeyi terk ederken birçok Türk kılıçtan geçirilmişti.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’ya göre; “Anadolu, Kırım ile bir elmanın iki yarısı gibidir. Anadolu’nun eski adı Aktoprak’tır. Onun bir kolu da Kırım’dır. Kırım gözde bir ülkedir. Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u alır almaz, Kırım’ı istemiştir. Ona göre İstanbul’un kapısı Kırım’dır. Gedik Ahmet Paşa’yı derhal Kırım üzerine gönderdi. Gedik Paşa da Kırım’ın kale anahtarlarını padişaha hediye etti.” diyor.

Kırım Hanlığı 4,5 milyondur ve bunun 2 milyonu Türkiye’ye geldi. Diyarbakır’ın Lice kazasında, Konya’nın 58 yerleşim biriminde, Eskişehir’de, Bursa’da, Balıkesir’de ve diğer birçok vilayetlerde bu Kırım Türkleri yerleştirildi. 1944 yılında Stalin Kırım’a soykırımı uyguladı. Türkleri vagonlara doldurdu ve kapılarını kilitledi. Sibirya’ya sürgün etti. Birçok Türk yolda öldü. Sağlıksız yapılan yolculuğa dayanmak zordu. Sibirya’da kadınlar Türk ırkı tükenmesin diye çokça çocuk doğurmayı kendilerine görev saydılar.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı; “Anadolu’nun burcu Kıbrıs ve Kırımdır. Ben Atatürk çocuğuyum. Atatürk 200 Afganistanlı genci Türkiye’ye getirdi, okuttu. Türk kültürünü verdikten sonra geri gönderdi. Bugün onun yararını görmekteyiz. Kırım’dan 350 öğrenciyi Türkiye’ye getirdik. Onlara Türk kültürünü ve İslam inancını aşıladık. Kırımlıların %98’i üniversite mezunudur. Bunlar törelerini unutmayan insanlardır.

Ukrayna meclisinde iki Türk temsilci milletvekilimiz var. Mustafa Cemil Kırımlıoğlu bu ışığı yaktı. Onun boyu küçüktü, yüreği dağ gibiydi. Rus ordusunda görev yapmadığı için 15 yıl hapse atıldı. Yılmadı, usanmadı, hizmeti ibadet aşkıyla yerine getirdi ve o “Ben kime, neye karşı Rus ordusunda görev yapacağım” dedi.

Kırım’da yaşayan Türkler yalnız Kırım’ı değil, Aktoprak dedikleri Anadolu’yu da düşünmektedir. Kırım’da 35 okul yaptırdık. Bunun 20’sinde tamamen Türk çocukları eğitim-öğretim görmektedir.

Niğde Üniversitesi’nin, Kırım Tatar Üniversitesi’ne el uzatmasını istiyorum. Türk’ün Türk’ten başka dostunun olmadığının farkına varalım. ABD’de İkiz Kuleler vuruldu, bütün dünya ayağa kalktı. Orada bir tek ceset gösterilmedi. Hainlere cesaret verilmedi. Bizde bir kaşık suda fırtına koparan basın vardır. Doğuda 32 bin askerimiz, insanımız şehit edildi. Dünyanın sesi çıkmadı. Bu nasıl politikadır?

Bazıları çatlak ses çıkarıp; “Kıbrıs’ı ver kurtul” demektedir. Verelim, ama orayı aldığımız fiyata veririz. Bedeli çok ağırdır. Kıbrıs’tan sonra Diyarbakır’a sıra geleceğini bilmek gerekir. Güneydoğu’daki Türkmenlere sahip çıkalım, benliğimizi koruyalım. Bu yaşımda bunun için çaba harcıyorum.

Türkiye’de tanınmış birçok Kırım Tatarı vardır. Koç şirketinin sahibi bir Kırım Türkü’dür. Oğlu her nedense ilgisiz görünmektedir. ENKA’nın sahibi ve hanımı, Cemil Özer, Halis Toprak, Ülker Kırım Tatarlarındandır. Onlardan fazla yardım alamadık.

Dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Demirel’in bize hiç yardımı olmadı. Bazı tarihçiler Kırım konusunda yanılgı içerisindedir. Kırım Anadolu’nun kapısıdır. Kıbrıs kadar önemlidir. Bütün dünya Türklerinin birleşme zamanı geldi ve geçmek üzeredir.” diyen Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’nın şikâyetlerinde ne kadar haklı olduğu bu gün ortaya çıkmıştır.

Dr. Ahmet İhsan Kırımlı Bey’in sorularıma verdiği cevapları ve konuşmalarını büyük bir dikkatle dinledim ve not aldım. Bu mücadeleci insanı rahmetle yad ediyorum.