VELİ ALTINKAYA


15 TEMMUZ´DAN 45 GÜN ÖNCE...

Gündem - Veli Altınkaya


Aşağıdaki yazıyı, ?PDY´Yİ CİDDİYE ALMAZSANIZ...?  başlığı ile 15 Temmuz´dan 45 gün önce, 31 Mayıs 2016?da yazmışım.

O tarihte bu şehirde de, bu ülkede de bir çok isim, ?ihanet şebekesi´ni hala ?cemaat´ zannediyordu. Hatta bu yazıdan 3.5 ay önce Şubat´ın 8´inde Örgüt´ün Kayseri´de 700 milyon dolarlık bir parayı sirküle ettiğini yazmıştım. O tarihte bazı çevreler 700 milyon dolar rakamını duyunca ?ya dayak yememişsin, ya da sayı saymasını bilmiyorsun?  manasına gelen yorumlar yapmıştı.

Boydak Holding´in ?müsadere edilmesi´ iddianamesinde sadece bu gruptan 500 milyon liralık şu veya bu ad altında bir kaynak aktarımından bahsediliyor. Bu rakam o tarih itibariyle zaten 250 milyon dolar ediyordu.

Neyse...

Kayseri´de çok sayıda isim Örgüt üyeliğinden 1-5, yöneticilikten 5-10 arasında ceza aldı. Muhtemel ki daha alacaklarda var. Örgüt yöneticileri 10-15 yıl arasında ceza alacak. Önümüzdeki aylarda bu cezayı alacak isimlere de şahit olacağız gibi gözüküyor.

Keşke bu hemşehrilerim, önce 7 Şubat 2012, sonra 17-25 Aralık 2013, akabinde 19 Ocak 2014´te ve devamla, 2014´ün yaz aylarında Taksim Parkı odaklı başlatılan operasyonları görebilselerdi. Bunları görememişlerse bile, keşke devletimizin 2015 seçimlerinden hemen sonra başlattığı, ?Topyekun?Devlet?Mücadelesi´nde vermek istediği mesajı alabilselerdi de, bugün bu cezalarla karşı karşıya kalmasalardı.

Hala, bırakın yukarda verdiğim örnekleri, 15 Temmuz´u yaşamasına rağmen bu ?ihanet şebekesi´ni masum zannedenler var. Elbette hakkında adli ve idari işlem başlatılıp da masum olanlar var. Maalesef bazen kurunun yanında yaş da yanabiliyor. Ama, hem devletin adaleti ve nihayet ?mutlak adalet´ olan ?ilahi adalet´ bir gün tecelli eder.

Lafı uzatmayayım ve sizi 15 Temmuz´dan 45 önce yazdığım o yazı ile baş başa bırakayım. Keşke bugün yargılanan veya mahkum olan isimler bu yazıları okuyup; kendilerine yapılan uyarıları dikkate alıp, devlete güvense ve sığınsalardı.

?Devletin, ?ihanet şebekesi?nin ötesinde bir ?örgüt?, hem de ?terör örgütü? olarak gördüğü bir yapıyı siz görmezden gelirseniz veya ?Bana ne kardeşim, devlet öyle düşünebilir. Burası benim için bir örgüt değil, bilakis hayırlı işler yapan bir müessese? diye düşünürseniz kesinlikle yanlış yaptığınızı bir gün anlarsınız...

O günün de çok uzun olmadığını söyleyeyim.

Artık Fetullah Gülen yapılanmasını bir cemaat, hayır işi, öğrenci, yurt vs işi yapan bir organizasyon gibi göremezsiniz. Görüyorsanız dahi, bunu yüksek sesle dillendirirseniz, PKK için aynı şeyi yapan hangi muameleye tabi ise bu yapı içinde benzeri süreç size reva görülür.

17-25 Aralık sonrasında Abdullah Gül´ün Cumhurbaşkanlığı, Recep?Tayyip Erdoğan´ın başbakanlığı döneminde ?İhanet Şebekesi?, Milli Güvenlik?Siyaset?Belgesi denilen ?Kırmızı Kitap?a  ?Legal Görünümlü İllegal Örgütler? olarak girmişti. 2014´ün ilk çeyreğinde alınan bu karardan kısa süre sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı´nın hazırladığı bir iddianamede Savcı´nın kısaca ?FETÖ??dediği ?Fetullahçı?Terör?Örgütü? nitelendirmesini ağır ceza mahkemesi kabul etti.

Geçen iki yıllık sürede, bu ihanet şebekesinin şu veya bu oranda içinde yer alan bazı isimlerin  gözaltı ve tutuklanmalarında sıkıntı yaşandığını gören DEVLET, son MGK´da bu kez yeni bir kararla malum örgütü ?tıpkı Savcı gibi FETÖ? olarak nitelendirmiştir.

Cumhurbaşkanı´nın ifade ettiği gibi Bakanlar Kurulu MGK´nın bu tavsiye kararını bugün-yarın Resmi Gazete´de yayımlayarak bir kararname haline dönüştürecektir...

Bütün bu olanları kamu görevlileri veya kamu kurumu niteliğindeki kuruluşların yöneticileri görmezden gelemez. Tabiki öncelikle kolluk kuvvetleri ve yargı mensupları bu kararı görmezden gelemezler...

Fetullah Gülen´in hepimizin yıllardır sandığı gibi bir ?Hoca Efendi? olmadığı aşikardır. Bu ülkenin başbakanını, genel kurmay başkanını, bakanlarını, MİT?Müsteşarını hemen her üst düzey yöneticisini dinleyen, MİT´in tırlarını durdurarak bu ülkeyi ?Terör örgütlerine yardım eden bir devlet? olarak göstermeye çalışan, himmet adı altında topladığı paraları hangi ülkelere ve nerelere gönderdiği sonradan anlaşılan, yıllardır kendilerine yakın isimleri bir plan ve görev dahilinde kamu kuruluşlarına, üniversitelere yerleştiren, bu ülkenin genel kurmay başkanından, nice ünlü isme kadar kurduğu kumpaslarla tutuklanmalarını sağlayan, zaman zaman PKK denen terör örgütüyle işbirliği yapacak kadar alçalan bir yapının hala ?cemaat? olarak görülmesi mümkün müdür?

?Ben öyle görüyorum? derseniz, bir başka isim de çıkar, PKK için ?Ben de bu örgütü Kürt halkının bağımsızlık mücadelesini veren bir yapı olarak görüyorum? diyebilir.

Devlete rağmen böyle düşünemezsiniz.

ABD´de veya Avrupa ülkelerinde bir kişi çıkıp da ?Canım El Kaide de, DEAŞ de terör örgütü değil. Bunlar İslam için can veren kahramanlardır? diyebilir mi? Derse hangi muameleye maruz kalırlar?

Hala şehrimizde bazı isimler bunu anlamamış gözüküyor... İhanet Şebekesi´ne yardım ve yataklıktan tutuksuz yargılanan bir çok isim ortalarda dolaşıp duruyor. Bırakın dolaşmayı geçtiğimiz ay içerisinde bu Yapı´nın mensuplarınca 1.5 milyon dolar civarında ?dar gelirli öğrencilerin yiyeceğe ihtiyacı var? denilerek himmet parası toplanmaya devam ediliyor.

Bu örgüte bir kuruş yardım yapan kesinlikle en az beş yıl hapis cezası ile cezalandırılır. Sizin iyi niyetli olmanız veya bu yapıyı örgüt vs olarak görmemeniz, suçsuz olduğunuz anlamına gelmez...

Onun için gelin başımızı iki elimiz arasına alıp, attığımız her adımı, söylediğimiz her sözü süzgeçten geçirelim. Yoksa ?Eyvah? demek için iş içten geçer.

Son bir cümle ile yazıyı bitirelim...

Hala, bu Yapı´ya destek için alenen muhtelif faaliyetler gösterenler, DEVLET tarafından takip edilmediklerini mi zannediyorlar.?