TAHİR NURSAÇAN İLE

OSB BAŞKANI NURSAÇAN KAYSO BAŞKANI BOYDAK´IN ?FUAR OSB´NİN İŞİ DEĞİL? SÖZÜNE CEVAP VERDİ

ELMA iLE ARMUDU

KARIŞTIRMASINLAR

Haftalık olarak yayınladığımız röportajlarımızda bu hafta saygı değer Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Tahir Nursaçan Bey´i konuk ettim. Öncelikle şunu söylemek istiyorum Tahir Bey´in çok yoğun bir programı vardı, o yoğunlukta bana da vakit ayırdığı için çok teşekkür ederim. Makamında göstermiş olduğu ağabeylik tavrından dolayı da ayrıca teşekkür ederim. Biz Tahir Bey´i geçmiş İl Müftülerimizden değerli Necmettin Nursaçan Hoca´nın evladı olarak biliyoruz. Ancak nasıl yetişti nerelerden bu günlere geldi, kendisine sorarak başladık sohbete. Şimdi lafı çok uzatmadan sorularıma geçiyorum.

E. KİPMAN: Merhaba Tahir Bey. Sizi OSB Başkanı olarak tanıdık tabiî ki evveliyatınız da var ancak sizi tanımayanlar için, Tahir Nursaçan kimdir? Öncelikle böyle başlayalım isterseniz.

T. NURSAÇAN: Elbette, Tahir Nursaçan, Kayseri doğumlu, Sahabiye Mahallesinde doğdum ve büyüdüm. Muhterem babam o yıllarda Kayseri merkez vaiziydi. Elbette öyle bir babanın evladı olmak son derece gurur ve mutluluk verici. Buna ne kadar şükretsek az. Babamızı kardeşlerimle, ağabeyimle çok göremezdik. Çünkü babam devamlı hizmette bulunan biriydi. Dolayısıyla babam evde olduğu zamanlarda da misafirleri olur. O misafirlere yaptığı hoş sohbetlerin içerisinde büyüdük. Evimize tüccarlar, esnaflar ve iş adamları da gelirdi. O sohbetlerde hem manevi anlamdaki feyizden istifade ederdik hem de maddi anlamdaki iş adamlarının fikirlerini, almayı satmayı, hayatın doğasında olan hadisesine yaşantısına vakıf olduk. Ben cami kebir bölgesinde Mercan Tuhafiye, Allah kendisine hayırlı ömürler versin Fevzi Mercan benim ustam olur. İş yerimizin sahibiydi, ben orada çalıştım, tezgâhtarlık yaptım. Tabiri caizse Cami Kebir Üniversitesinden mezun olduk diyebilirim. Buradan çok saygı duyduğum Fevzi mercan amcama da çok saygılarımı, sevgilerimi ve hürmetlerimi sizin vasıtanızla iletmek istiyorum.

E. KİPMAN: Efendim 8 aydır görevdesiniz, yönetime geldiğiniz bu güne kadar OSB´de neler değişti? Hangi projelerinizi hayata geçirdiniz?

Sanayicimizin hiç bir işi yarına kalmaz her iş günü güne hallolur.

T. NURSAÇAN: Tabi sizde biliyorsunuz 12 yıllık OSB tarihinde, 6 dönem 12 yıl bizden önce bir yönetim vardı. O yönetim tabi Organize kıymetli hizmetler yapmıştır, bu kamuoyunun takdirinde bilincindedir. Tabi onların çok geniş bir çevresi vardı, onlar sandıkla seçime gelemediler bir türlü. Hep parmak usulü seçim yapıldı. Bize de tabi yoğun bir teveccüh baskı vardı. Biz kıramadık dostlarımızı, sandıktan çıkan milli irade, çok güzel bir şekilde cereyan etti. Seçimde biliyorsunuz ibra da bir sorun yaşandı. Bizden rica ettiler ki destekçilerinizden rica edin diye. Çünkü bizim için de zor ve kritik bir ortam oldu. Biz de destekçilerimizden rica ettik, onlar da bizi kırmadı, sizin de huzurunuzda onlara sonsuz teşekkürlerimi sunmak istiyorum, hepsinden Allah razı olsun, bir tane dahi fire vermeden bizim talebimizi reddetmediler. O gün Kayseri için ibra sorunu çözülmüş oldu. Ama arkasından biz şunu demedik; ´biz sizi ibra ederiz ama siz adaylıktan çekilin´ demedik. O biraz medyanın gözünden kaçtı, medya dile getirmedi ama fırsatçılık yapmadık. Karşı tarafta ibra ediyorsunuz biz çekiliyoruz nezaketini göstermedi ama bizim demokrasiye bağlılığımız tescillendi ve tecillendi. Öte yandan göreve geldiğimizden bu güne yönetimimizle bütünleştik. Yol konusunda hizmetleri aksatmadık. Değişmesi gereken su borularını değiştirdik. Diğer taraftan burası 7/24 çalışan bir Organize Sanayi günlük yaklaşık 22 bin araç giriş çıkış yapıyor. Sanayicimizin hiç bir işi yarına kalmaz her iş günü güne hallolur.

E. KİPMAN: Başkanım, göreve geldiğinizde, daha önceden göreve gelirken planınızda olmayan projeler oldu mu? Örneğin önümüzde duran ´Yangın Bilinci ve Önlemler´ bunu daha önce planınızda var mıydı? Veya başka projeleriniz var mı?

Plaka tanıma sistemi olan kamera takip sistemimiz hazır.

T. NURSAÇAN: Yoktu. Bu kitapçık elimize dün geldi. Bu hafta bizim için çok değişik bir hafta oldu. Sanayicilerimiz web sayfamıza girdiğinde Organize itfaiyemizin bir marşı var. Bugün itibari ile de bir kitapçığı var. Bu kitapçıkta yangın bilinci ve önlemleri konusunu işledik. Burada ayrıca itfaiyeci duamızda yer alıyor. Bunu da şiir halinde okutturduk. Ben hemşerilerimizin de sanayicilerimizin de beğeneceğini umuyorum. Bizim bu kitabı yaparken amacımız, sanayicilerimizin eksiklerini, hatalarını görmeleri. Ayrıca yeri gelmişken söylemek istiyorum, bizim itfaiye araçlarımız cuma günü burada olur. Önümüzdeki hafta bir etkinlikle de bunu duyuracağız. 5 adet son model yüksek donanımlı, belki Türkiye´ye örnek olacak bir itfaiye aracı filosu şuanda İzmir´de hazır. Araçlarımız sadece itfaiye için yapılan araçlardır. Bütün özellikleri itfaiye için uygun araçtır. Şuanda ekibimiz oraya gitti, araçlar incelendi ve kabul şartlarının uygun olduğunu belirttiler. Yangın konusu bizim için çok önemli biz itfaiyecilerimize 100 saatlik özel bir itfaiyecilik eğitimi aldırdık. Burada 65 bin kişi çalışıyor, bu sayıyı 5 ile çarptığınızda 330 bin kişiye yakın bir nüfusun ekonomik yaşamına idame ettirdiği bir yer. Onların iş yerlerine bir zarar gelmesini istemiyoruz. Organize Sanayi onların kendi yeri ama fabrikalar da bizim eskiden bizim birer tane fabrikamız vardı şimdi 1150 tane fabrikamız var. Öte yandan evsel atık su tesisimizin de kitapçığını bastırdık. Diğer taraftan burada mobese al yapısı yoktu. Yönetimimiz bir kararla Polis Merkezimizin bulunduğu yere büyük ekranlarla kamera izleme merkezi hazır. Giriş ve çıkışların izlendiği, plaka tanıma sistemi olan kamera takip sistemimiz bu hafta olmasa da önümüzdeki hafta Allah´tan mani gelmezse devreye girecek. Ankara Emniyet Genel Müdürlüğümüzle koordineli şekilde olan bu plaka tanıma sistemi sayesinde aranan bir araç OSB´ye girdiği zaman tespiti gerçekleşecek. Diğer taraftan GES konusunda bizim çok ciddi çalışmalarımız oldu. Göreve geldiğimizde 6 megavatlık bir güneş enerji tesisi hizmete girmişti. Emeği geçenlere teşekkürü bir borç biliriz. Şimdi 16 megavatlık güneş enerji tesisinin yapımı için kolları sıvadık. Tesisin kurulacağı arsanın dolgusu bitmek üzere, ihalesini yapmıştık ancak çok pahalı bulduğumuz için bunu fes ettik. İhale yapmak yerine direk fabrikasından satın alma yaparak, yönetim olarak yaptıracağız. Aksi takdirde sanayicimizin hakkını korumuş olmuyoruz, maliyeti artırmış oluyoruz. Biz attığımız her adımda kurumsal bağımsız denetçiler tarafından denetlenmekteyiz. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim.

E. KİPMAN: Başkanım, Eğitim konusuna bildiğim kadarıyla çok önem veriyorsunuz. Nasıl gidiyor eğitim çalışmaları?

Hayırseverlerimizden okul yapımı için yardım bekliyoruz.

T. NURSAÇAN: Kayseri Organize Sanayi´de en az 4 tane daha Meslek Lisesine ihtiyacımız vardır. Buradan Meslek Yüksek Okulunu yapmaya namzetlenen kişilere sesleniyorum; projemiz kabul gördü, aramızda ufak tefek şartları görüşeceğimiz kıymetli büyüğüm Osman Ulubaş amcama da tekrar sağlık afiyet diliyorum. Kendilerine de teşekkür ediyorum. İnşallah o meslek yüksek okulunu yaptığımız zaman, Meslek Lisesini bitiren öğrencilerimiz, hemen Meslek Yüksek okuluna gidecekler. Bu arada sanayicilerimize şunu da söylemek istiyorum; Meslek Lisemizin Yurdunun altına biz mescidimizi açtık. 1 hafta önce mescit orada faaliyete geçti. Vakti müsait olan sanayicilerimizin oraya gelmelerini, öğrencilerimiz ile beraber Cuma Namazını kılmalarını rica ediyorum. Eğer fabrikalarımızın ileri gitmesi için bu öğrencilere ihtiyacı varsa, onlarla hemhal olmamız lazım. O öğrencilerimizin hepsi bir elmas, bir gelecek. Ben onların yanına vardığımda huzur buluyorum.

E. KİPMAN: Efendim Ahmet Hasyüncü zamanında ihalesiz olarak verilen arsalar vardı. Bu arsaları siz ihale usulü ile verdiğinizde nereden baksanız iki katı hatta daha fazlası bir değere verdiniz. Buradan da aslında arsaların gerçek değerlerini görmüş oluyoruz. Önceki yönetimin yaptığı bu satışlardan OSB´nin bir zararı oldu mu?

570 tane dilekçenin olduğu bir yerde siz arsayı tahsis yaparsanız yanlış yaparsınız.

T. NURSAÇAN: Önceki yönetimin o arsaları tahsis etme hakkı var mıdır? Yok mudur? Bir şey diyemem. Elbette ki yeni Organize Sanayilerinin yönetmeliklerine baktığınızda tahsis sistemi ile gitmesi doğrudur. Ama burası yeni kurulmuş değil, 35-40 yıllık bir Organize Sanayi ve her geçen günde değeri ve beheri artmış bir bölge olmuştur. Biz neden ihale yaptık; o zamanlar bu dilekçeler var mıydı? Yok muydu? Bilmiyorum. Ama bizim elimizde 570 tane dilekçe var. Bu kimin vazifesiyse, Büyükşehir Belediye Başkanımız olabilir, Sanayi Odası Başkanı olabilir ki ben Sanayi Odası Başkanının vazifesi olduğunu düşünüyorum, 570 tane dilekçe elimizde var, istedikleri zaman o dilekçeleri onlara veririz, 570 tane dilekçenin olduğu bir yerde siz arsayı tahsis yaparsanız yanlış yaparsınız. Çünkü 570 kişi arsa almak istiyor, kimin arsaya ihtiyacı varsa kamuoyuna duyurursunuz, şeffaf bir şekilde, ihtiyacı olan ihaleye girer, geldi - girdi - aldı. Burada atlanan bir şey var, 1150 tane sanayicinin de malının değeri, reel değeri ortaya çıkmış oldu. Burayı kimse görmüyor. Yani Organizenin menfaati bunun yanında çok küçük kalıyor. Organizenin menfaati nedir? 20 trilyon civarında bir rakam diyelim, ama Kayseri Organize Sanayindeki sanayicinin ihaleden önce tescil edilmiş rakamı kaç diye baktığımızda 1.900 katrilyon liralık yapının değeri vardı. İhaleden sonra bu rakam kaça çıktı, 5. 600 katrilyon. Organize mi kazandı? Sanayici mi kazandı? Burası çok es geçiliyor. Sanayicilerimizin içlerinde elbette kredi ile çalışan da vardır, akretif ile çalışan da vardır, bunların teminat değerleri arttı. Bunu kimse yabana atamaz. Ama Kayseri´de ne hikmetse 3.700 katrilyonluk bir Organizenin değer artışını maalesef kamuoyunda hak ettiği şekilde takdir edilmedi.

E. KİPMAN: Sayın Nursaçan, Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak, Kongre ve Fuar Merkezi yaptırmanızı geçtiğimiz haftalarda eleştirmişti, kulağınıza gelmiştir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

OSB´nin işi değilse de sorarlar; ?Sanayi Odası Başkanımızın işi değil miydi? Siz neden yapmadınız?´ diye.

T. NURSAÇAN: Kongre ve Fuar Merkezi bizim olmazsa olmazımızdır. Biz geldiğimizde Fuar konusunda ciddi bir çalışma başlattık, başlattığımızda Organizemizde biz bu işi düşünmemiştik. Ortak akılla arayalım dedik. Sağ olsun Kayseri Valimiz o konuda bize küçümsenemeyecek bir destek verdi. Sizin vasıtanızla kendilerine teşekkürü bir borç biliyorum. Daha sonra Rifat Bey Kayseri´ye geldiğinde bu konuyu Valimizin himayesinde kıymetli TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu´na ilettim. Sayın Valimiz de bu konunun çok elzem olduğunu söylediler. Adıma biz böyle başladık. Bu duruma Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanımız da, Ticaret Odası Başkanımız da destek oldu. Sanayi Odası başkanımızın fuar konusunda net bir tavrını göremedik. ?OSB´nin işi değil dedi ama burada sizin vasıtanızla gösteriyim, zannederim Sayın Sanayi Odası Başkanımızın mevzuattan haberi yoktu. Organize Sanayiler fuar yaparmış, Fuar yeri ayırt edermiş. Biz bir kere şunun yanlış anlamasını istemiyoruz. Fuar´ı biz yapacağız da Fuar´ın işletmesini biz yapmayacağız. Bunu herkesin bilmesi, elma ile armudun kimsenin karıştırmasına gerek yok. Geçen gün Fuar Merkezi OSB´nin işi değil gibi söylemişler ona biz üzüldük. Keşke mevzuatı inceleyip baksalardı, OSB´nin elbette ki işidir. OSB´nin işi değilse de sorarlar; ?Sanayi Odası Başkanımızın işi değil miydi? Siz neden yapmadınız?´ diye sorarlar. Artık bu şeffaflığı da herkesin düşünmesi lazım. Ben, kurumlar arası samimiyetin önemine vurgu yapmak istiyorum. Kurumlar arasındaki samimiyet çok önemli. Ama kimsenin de birbirini küçümsememesi lazım. Biz diklenmeyiz ama dik dururuz. Bizim için seçim bitti artık geçim var.? Fuar Merkezi OSB´nin olmazsa olmazı, destek olan herkese teşekkürü bir borç biliyorum.

E. KİPMAN: Tahir Bey, listeniz yönetime geleli henüz 8 ay olmasına rağmen, yönetimden ayrılan bir arkadaşınız var, Seyit Demir. Neden ayrıldığını sorabilir miyim?

Birilerinin öküz altında buzağı aramasına hiç gerek yok.

T. NURSAÇAN: Tabi, Seyit Demir benim çok sevdiğim, saygı duyduğum bir kardeşim. Dün seçilmeden önce nasıl kardeşsek, seçildikten sonra da aynı şekilde devam etti. Onunla beraber çalışırken çok güzel hizmetlere imza attık. Seyit Bey zaten yönetime girerken bize bu noktada mesajı vermişti. Benden özel bir ricası vardı; ?Beni yönetime yazma´ dedi Seyit Bey. Kendisine de sorabilirsiniz. Seyit Bey´in yönetimde olmasını önemli gördük. Daha sonra da dedi ki; ?ben yararlı olacağımı düşünmüyorum. Zamanım çok azalıyor, işime bakamıyorum. Size zaman ayıramıyorum. İşlerimi aksatıyorum, ortaklarıma karşı sıkıntı içinde olmak istemiyorum.´ diye kendisi düşündü. Seyit Bey ile bizim aramızda bir sorun yok. Birilerinin öküz altında buzağı aramasına hiç gerek yok. Seyit Bey kardeşimizdir, her zaman görüşüyoruz, her zaman kapımız ona açıktır.