Kalkınma için ''Sağlık Endüstrisi'' önerisi -Kayseri'deki 4 üniversitenin rektörleri, ABD Drexel Üniversitesi Biyomedikal Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Onaral, öğretim üyeleri ve özel sektör temsilcileri, Kalkınma Ajansının düzenledi
- Kayseri, Yozgat ve Sivas illerini kapsayan Orta Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (ORAN) düzenlediği toplantıda, bölgede tıbbi cihaz ve medikal malzeme üretimine yönelik sağlık endüstrisi kurulması için yapılacaklar değerlendirildi.
Orta Anadolu Kalkınma Ajansı Yönetim Binası'nda düzenlenen toplantıya, Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, Melikşah Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Reşit Özkanca, Abdulah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Hakan Asyalı, Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Güney, ABD Pensilvanya eyaletindeki Drexel Üniversitesi Biyomedikal Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Banu Onaral, öğretim üyeleri ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan rektörler ve konuk Dekan Prof. Dr. Banu Onaral, toplantının başarılı geçtiğini ve bundan sonra belli aralıklarla tekrarlanacağını belirtti.
Erciyes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, toplumların gelişmesinde, üniversite-sanayi-toplum ilişkisinin önemli olduğunu belirterek, üniversitelerin bilgi üretmek, kaliteli ve bilgili insan yetiştirmek gibi görevlerinin yanı sıra, topluma yön verme, toplumun gelişmesine katkıda bulunma, sanayi ile iç içe olup, bölgenin, ülkenin ve insanlığın faydalanacağı teknolojileri üretme görevleri de bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'nin bilimsel araştırma ve teknoloji üretme konusunda büyük ilerlemeler kaydettiğini belirten Keleştemur, şunları söyledi:
''Bu araştırmaların, sanayi ile işbirliği yaparak, toplumun ve insanlığın faydasına kullanılmasını istiyoruz. Yaptığımız bilimsel çalışmaların üretime dönüşerek, bölgenin ve ülkenin kalkınması, önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bilimsel düşünce yapısında ciddi bir değişim yaşıyoruz. Bilimsel araştırmanın teknolojik üretime dönüşmesi anlamındaki bu değişimin ortaya çıkması zaman alabilir, sabırlı olmalıyız. Ancak bunları yaparken, yani teknoloji ve maddi anlamda kalkınırken, ahlaken ve manen de gelişmeli, kalkınmalıyız. Bugün batının karşı karşıya kaldığı en büyük tehlike, manevi değerlerin yıpranmasıdır. Bugün çıkış yolları arıyorlar. Sadece maddi ilerlemeyle mutlu olunamaz. Mutluluk için manevi ilerleme de olmalı.''
Prof. Dr. Keleştemur, üniversite camiası olarak teknolojik anlamda hemen hayata geçirebilecekleri çalışmalarının da olduğunu vurgulayarak, ''Bunları şimdilik açıklamak doğru olmaz. Ama yeni buluş, yeni bir metod gibi değerlendireceğimiz çok çalışmalarımız var. Sanayi ile iyi bir diyalog kurarak, bunları tüm insanlığın hizmetine sunabiliriz. İşte bu toplantı, bu birlikteliği sağlamak anlamında da önemli'' diye konuştu.
Prof. Dr. Banu Onaral da Türkiye'nin yetiştirdiği, ancak yurtdışında çalışmalarına devam eden çok sayıda beyin gücü bulunduğunu, kendisinin de bunlardan biri olduğunu ifade ederek, ''Bu toplantıdan büyük bir gurur ve mutluluk duydum. Gördüm ki, Türkiye ve Kayseri'nin, sağlık endüstrisi için alt yapısı çok hazır, herşey var. Amerika'ya döndüğümde, Türkiye'nin yurtdışındaki beyin gücüne gönül rahatlığıyla, 'Türkiye'ye ve özellikle de Kayseri'ye gidin ve oradaki alt yapıyı, çalışmaları ve insanların heyecanını görün' diyeceğim'' dedi.
Abdullah Gül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Musa Hakan Asyalı ise Türkiye'nin eğitim ve bilimde bir atılım içerisinde olduğunu belirterek, ''Biz de Kalkınma Ajansı'nın alanında bulunan 3 ilimizin kalkınması için elimizden geleni yapacağız. Bugünkü toplantı bir başlangıç oldu, bundan sonra da devam edecek'' diye konuştu.
Melikşah Üniversitesi Rektörü ve aynı zamanda Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Reşit Özkanca da bilimsel araştırmaların, toplumun faydasına dönüşmesi için üniversite-sanayi işbirliğinin mutlaka kurulması gerektiğini, bugünkü toplantının da bu anlamda çok önemli olduğunu vurguladı.
Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Güney ise insanlığın endüstri toplumundan bilgi toplumuna geçtiğini, Türkiye'nin endüstri toplumu olma şansını yakalayamadığını, ancak bilgi toplumları arasına girebileceğini ve diğer toplumlara yön verebileceğini kaydetti.
Güney, ''Üstün teknolojik özeliklere sahip katma değeri yüksek ürünler üretmek çok önemli. Toplumların kalkınmasına bu tür ürünler, büyük katkı sağlıyor. Sanayiyle iç içe uygulamalı eğitim vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu toplantıda aynı zamanda Sağlık Endüstrisi Platformu'nun temelini attık'' dedi.
