Özhaseki: “Ben artık yoruldum demek en büyük vebal olurdu”

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir dizi ziyaretlerde bulunmak üzere önceki akşam hava yolu ile  memleketi Kayseri’ye geldi. Ayağının tozu ile kameralar karşısına geçen Bakan Özhaseki “Amerika’nın bile müdahil olduğu, AB ülkelerinden Türkiye dostu olmayan ülkelerin müdahil olduğu, Kandil’deki katillerin işe karıştığı, FETÖ’cülerin o şizofren yapının Türkiye’deki seçimler için gece gündüz koşturduğu bir ortamda ben yoruldum diye  bir kenarda duramazdık” değerlendirmesinde  bulundu.

Erkilet Havaalanı’nda şehir protokolü tarafından karşılanan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki yaptığı değerlendirmede seçim sürecindeki destekleri için ilimiz sakinlerine şükranlarını sunarak şöyle konuştu “Eğer sizler destek vermeseydiniz, arkamızda durmasaydınız emin olun bir şey yapamazdık. İyi günümüzde, kötü günümüzde sizler yanımızda olmasaydınız emin olun hiçbir şey yapamazdık. Bir dönem yapar, sessizce dönüp giderdik. Siz destek verip dua ettik, devam et, gayret et dedikçe bizde kaçmanın bir vebal olduğunu düşünüp bugünlere kadar geldik. Hani bir söz var ya 'İnsanoğlu hesap yaparmış, kaderde kenara çekilir kıs kıs gülermiş.' Biz bu dönem hesabı şöyle yapmıştık. Yeter, 30’uncu seneye geldik. Allah için elimden geleni yaptım. Görevimi tamamladım. Kenara çekileyim ve orada biraz daha sakin bir hayat süreyim. Kenara çekilince düşündüklerimden, ideallerimden, davamdan vazgeçecek değilim ama siyasetin dışında daha az stresli olan bir yerde vakıfçılık yaparak, yine 94 öncesinde olduğu gibi aşevleri ile öğrenci bursları ile, fakir fukaraya yardımlarla hayatımızı sürdürelim istemiştik” 

Sözlerinin devamında “Son dönemde öyle bir seçim ortamı geldi ki herhalde ben hiç çalışmadığım kadar bu seçimlerde çalıştım” diyen Bakan Özhaseki şu bilgileri paylaştı “15 gün içerisinde 13-14 vilayete gittim. Bir tarafta bizim gibi bu ülkeye sevdalı insanlar, bir taraftan bu ülkenin yerli ve milli değerlerini ön plana çıkarmaya çalışan insanlar, bir tarafta ülkenin bağımsız yaşamasını, hür bir şekilde bayrağının dalgalanmasını ve bölünmez bütünlüğünü mukaddes bir şekilde gören insanlar. Karşı tarafta da üzülerek söylüyorum siyaset uğruna terör örgütlerinden 4 tane oy alacağım diye diz çöken insanlar. Amerika’nın bile müdahil olduğu, AB ülkelerinden Türkiye dostu olmayan ülkelerin müdahil olduğu, Kandil’deki katillerin işe karıştığı, FETÖ’cülerin o şizofren yapının Türkiye’deki seçimler için gece gündüz koşturduğu bir ortamda bir kenarda duramazdık. Bir kenarda durmak, ilgisiz olmak, 'ben artık yoruldum' demek herhalde en büyük vebal olurdu. İnandığımız gibi yolumuza devam ettik. İş bittiği zamanda niyetim Cumhurbaşkanımızdan müsaade istemekti ama Türkiye yüzyılı gibi bir ortamda Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle böyle bir görev tevdi edilince yeniden 'bismillah' deyip göreve başladık. Yine koşacağız, yine gayret edeceğiz. Biz çalışacağız. Çalışmazsak bu ülkeyi ayağa kaldıramayız. Şehrimiz ve ülkemiz için uğraşacağız. İnşallah sonunda da Allah güzel işlerin yapılmasını bizler vesilesiyle ortaya çıkaracak”